Germany To Turkish
VERUNGLÜCKEN : German Turkish
l. kazaya ugramak; kaza gecirmek
(tödlich) kaza ile ölmek
flg. (S.) is olmamnk; ipinin kiv-ra^i cözülmek
t l. (P.) kazadide; kaza görmüs; kaza-zede
(S.) basansiz kalmis; neticesiz
VERUNMÖGLICHEN : German Turkish
(Schweiz.) s. verhindern; vereiteln
VERUNREINIGEN : German Turkish
kirletmek, pislemek, mundarlamak, bulas-tirmak; bsi bse bulamak; berbat etm., telvis etm.; sich ~ altma etm. (od. kacirmak) °ung /: ~ verboten! Burasi esekler apteshanesil
VERUNSTALTEN : German Turkish
icimini bozmak; deforme etm., cirkinlestirmek
VERUNTREUEN : German Turkish
l. (Geld) ihtiläs etm.. zimmete gecirmek
(anvertrautes Gut) emanetc hlyanet etm. 9ung /;
en begehen ihtiläs etm., yolsuzluk etm., emniyeti suiistimal etm
VERUNZIEREN : German Turkish
seklini semailini bozmak; cirkinlestirmek
VERURSACHEN : German Turkish
si mucipolm.; bse sebep olm., sebebiyetf od. meydan) vermek; yaratmak, do^urmak; vesile olm.; husule getirmek; sonuclamak. intac etm
VERURTEILEN : German Turkish
l. jur. mahküm etm. (a. flg.); hüküm giydir-mek
(ablehnen) reddetmek, aylplamak
(zum Tode) idamma karar vermek
(zu e-r Geldstrafe) para ceza-sma carptirmak
t hükümlü, mahküm 2ung / mahkumi-yet
VERUZEN : German Turkish
F b-ni maytaba almak; b-ne takilmak
VERVE : German Turkish
heyecan, coskunluk, elan, vecit, cerbeze; kariha genisligi
VERVIELFACHEN : German Turkish
l. cogaltmak, artirmak
(multiplizieren) carpmak. darbetmek; sich ^ cogalmak, artmak
VERVIELFÄLTIGEN : German Turkish
l. cogaltmak; kat kat artirmak
(hekto-graphieren) teksir etm., kopya cikarmak 2ungs.apparat m teksir (od. coga^ma) makinesi; düpiikatör, müstensih, sapirograf
VERVIERFACHEN : German Turkish
dörtlemek; dort misline cikarmak; sich ^ dörtlesmek
VERVOLLKOMMNEN : German Turkish
mükemmellestirmek; kemale erdirmek, ikmal etm.; sich ~ l. mükemmellesmek; kemale ermek; yetkinksmek; tekemmül ctm.
(reif werden) tekamül etm., olgunlasmak
VERVOLLSTÄNDIGEN : German Turkish
tamamlamak, tümlemek, itmam etm., bütünlemek, ikmal etm
VERWACHSEN : German Turkish
(I) (in].) (tr.) l. (Kleider) büyümekle artik bir elbiseye sigmamak
(beim Skifahren) ynnli§ bir cilä mumu kullanmak; (intr.) l. (Wunde) tamnmen kapan-mak
a) (m. et.)bsle birifsmek, yekvücut olm. b) (miteinander) birbirine dolanmak
(fehlerhaft wachsen) a) (P.) kamburlasmak b) (Pflanzen. Tiere) boy atmamak; bodur kalmak (II) (Adj.) l. carpik curpuk; sakat, kam-bur
(Pflanze, Tier) bodur
bagli, birlesik
VERWACKELT : German Turkish
(Bild) phot. net olmayan
VERWAHR : German Turkish
m s. Verwahrung, ^en l. emaneten almak
(gut aufheben) kilitlemek, muhafaza etm., saklamak; sich ~ (gegen) bse itiraz etm., bsi protesto etm.
er m konsin-yater, depoziter;jur. müstevda 91osen (intr.) ihrnal edil-mek; bakimsizlik yüzünden harap olm. ^lost l. (P.) avare, basibos, kuskunsuz, düsmüs, sefil, sökmü§
(S.) perisan, bakimsiz; kendi haline birakilmi§ St vgl. verwahren: gut
dü^üm altmda
ung / l. saklama, muhafaza, vikaye, nezaret
jur. konsinyasyon, ida
(Einspruch) itiraz, protesto; ^ einlegen (gegen et.) bse itiraz etm., bsi protesto etm.; in ~ geben b-ne bsi emaneten tevdi etm.; in ~ nehmen l. (S.) saklamak, kilitlemek; emaneten almak
(P.) yakalamak, tevkif etm.; nezaret altma almak; zur ^ emaneten
VERWAISEN : German Turkish
l. (elternlos werden) yetim olm., öksüz kalmak; anadan babadan mahrum kalmak
(einsam werden) tenhalasmak, issizlasmak
t l. yetim, öksüz, kimsesiz, bikes
ßg. münhal, bös, tenha, issiz, metruk
VERWALKEN : German Turkish
F iyice pataklamak
VERWALTUNG : German Turkish
l. idare, yönetim, reji
(konkret) idare heyeti; yönetim kurulu; die ^ übernehmen idareye gec-mek (od. el koymak)
s.akt m jur. idari tasarruf; sart-muamele; sart-tasarruf; fiil-sart
s.angelegenheiten pl. idare isleri
s.apparat m idare mekanizmasi
s.beamte m idare memuru; idareci, yönetici, mülkiyeci; Hochschule für /- n.pr. fr. Mülkiye Mektebi; (heute): Siyasal Bilgiler Fakültesi
s.behörde / idare makami; idari ma-karn
s.bezirk m idarl mintika
s.dienst m sivil hizmet; idarecilik
s.direktor m l. kalem müdürü
Th. tiyatro sorumlusu
s.entscheid m idari karar
s.gebäude n idare binasi
s.gericht n idari mahkeme
s.klage / idari dava; tarn kaza davasi •s.kosten pl. idare masraflan
s.rat m s. Verwaltung (2)
VERWAMSEN : German Turkish
F iyice pataklamak
VERWANDELN : German Turkish
degistirmek, cevirmek, tahvil (od. tebdil) etm.;
. haline koymak;
.
sekline sokmak; sich verwandeln degismek, tahavvül (od. tebeddül) etm., baskalasmak;
haline gelmek; istihale etm. 91ung / degis(tir)me, baskalas(tir)ma, tahvil, tahavvül, tebdil, tebeddül, metamorfoz, istihale; schnelle ^ Th. cabuk degisme
VERWANDT : German Turkish
l. akraba, hisim
ßg. benzer, müsabih, uygun, yakin; um sechs Ecken miteinander ~ F dizdiginin diz-digi; nur entfernt miteinander
sein (so daß evt. e-e Heirat möglich ist) birbirine namahrem olm.; Sind Sie mit dieser Familie ~? Bu aileye nispetiniz varmi? Wie ist er mit dir ~? 0, senin nen oluyor? Wie sind Sie miteinander ^? Vechi karabetiniz nedir? nahe
etle tirnak gibt; ein °er von mir akrabam; akrabadan biri; e-e °e heiraten kalayii kaptan su icmek 2e pl. akraba(-lar), hisimlar, müteallikat, taallukat; ~ der Braut kiz tarafi 9schaft/ l. akrabalik, karabet, hisimlik
(Verschwägerung) sihriyet, dünürlük
(konkret) akrabalar, hisimlar. taallukat, müteallikat
ehem. ilgi, aläka
ßg. benzerlik, müsabehet, yakinlik, bag;
in absteigender (aufsteigen der) Linie inenler, füru (bzw. a^anlar, usül); ~ in der Seitenlinie civar hisimhgi; ^ in gerader Linie usül ve füru hisimligi ^schatts.g^ad m hisimlik derecesi
schaft-lich akrabaliga müteallik;
e Beziehung nispet; in
e Beziehungen treten el tirnak olm
VERWANZT : German Turkish
tahta kurusu üsüsmüs
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani