Germany To Turkish
VORBEKOMMEN : German Turkish
l. (Schürze usw.) b-ne bir önlük (v. s.) veril-mek
(im Spiel) b-ne avans verilmek
VORBELASTET : German Turkish
l. jur. sicilli, sabikali
(erblich) soydan cekme; kalitimia gecen; irsi
VORBEMERKUNG : German Turkish
l. mukaddem mütalaa
(Vorwort) mu-kaddeme, önsöz
VORBERATUNG : German Turkish
ihzari görüsme
VORBEREITEN : German Turkish
l. hazirlamak, ihzar etm.
(j-n schonend auf et.) b-ni alistirarak haber vermek
(den Roden)/?g. kapi yapmak; zemin hazirlamak; Das Essen wird gerade vorbereitet. Vemek oluyor. sich
(auf et.) b§e hazirlanmak
end ihzari, hazirlik mahiyetinde; hazirlayici ^ung / hazirlik;
en treffen (für) hazirliklar yapmak; bir isin yolunu yapmak; et. ohne genügende ^ unternehmen tek kürekle mehtaba cikmak 2ungs.dienst m staj; den
durchmachen staj görmek; stajyerlik etm. Sungs.kiasse / / ihzari smif; hazirlik smifi
VORBESAGT : German Turkish
z. va. s. vorerwähnt
VORBESPRECHUNG : German Turkish
ihzari görüsme; iptidat müzakere; hazirlik mahiyetinde temas
VORBESTELLEN : German Turkish
l. evveice ismarlamak
(Zimmer usw.) tutmak, rezerve ettirmek, rezervasyon yap(tir)inak
VORBESTRAFT : German Turkish
jur. sicilli, sabikali; Er ist noch nicht ^. Henüz sabikasi yoktur
VORBETEN : German Turkish
l. (isl.) imamlik etm.
fig. uzun uzadiya bsi anlatmak ^e^ m (isl.) imam
VORBEUGEN : German Turkish
l. (den Kopf) ba^ini egmek
(e-r S.) bsin önünü almak; bsi önlemek; bse man i olm.
(e-r Krankheit usw.) bsden korumak, vik
VORBEZEICHNET : German Turkish
va. s. vorerwähnt
VORBILD : German Turkish
n l. numune, örnek, model
(gutes Beispiel) numunei imtisal; misal
(OriRinal) asil, orijinal
(Urbild) prototip; cnrnuzeci evvel
(Norm) norm(-a), düstur, düzgü, kaide
(Ideal) ideal, mefküre; et. zum ~ nehmen bse imtisal etm.; bir örne^e göre davranmak;J-rn als ^ dienen b-ne imtisal numunesi olm. °en l. (geistig) hazirlayici bir tahsil yaptirmak; hazirlamak
(materiell) hazirlayarak sekillendirmek 91ich l. numune mahi-yetinde; örnek
(vollkommen) mükemmel, ideal
(kennzeichnend) karakteristik, tipik
ung/muayyen bir faaliyet icin läzim gelen talim ve terbiye
VORBINDEN : German Turkish
(Schürze, Serviette usw.) önüne baglamak; sich j-n
Fs. sich j-n vornehmen
VORBOHREN : German Turkish
l. (für Schraube, starken Nagel usw.) burgu ile ufak bir dclik acmak
fig. F (bei j-m) iskandil yapmak
VORBOTE : German Turkish
m l. mel. müjdeci, mübessir, öncü
fig. alämet, isaret, nisan, haberci
VORBRECHEN : German Turkish
mil. ileri hareket etm
VORBRINGEN : German Turkish
l. ileri sürmek; yürütmek; ortaya koymak; serd etmek, dermeyan etm.
(sagen) söylemek, beyan etm.; a^iza almak; nicht zum Thema Gehöriges ^ söz kanstirmak
VORBUCHSTABIEREN : German Turkish
ir kelimenin harflerini ayn ayn söylemek; (hecelemek)
VORBÜHNE : German Turkish
Th. önsahne
VORCHRISTLICH : German Turkish
milättan önce; kablettarih
VORDACH : German Turkish
n sacak, sundurma
VORDATIEREN : German Turkish
(yazi yazildigindan) daha sonraki bir tarihi koymak
VORDEM : German Turkish
evveice, eskiden; eski zamanlarda; wie ^ eskisi gibi
VORDER : German Turkish
- ön; önde bulunan; ileri;
z Linie mil. ileri hat;
es Glied mil. ön sira; °er Orient n.pr. Yakinsark, Yakm-do^u;
e (Auge n-) Kammer an. önoda; beyti kuddamt
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani