Germany To Turkish
VORFALL : German Turkish
m l. hadise, vaka, olay, badire
med. düsme, sukut, sarkma, inme, prolapsüs; Der Botschafter hat wegen dieses
s Protest eingelegt fod. erhoben). Sefir, keyfiyeti protesto etti. °en l. zuhur etm., vukubulmak; olup bit-mek
med. düsmek, sarkmak; yerinden oynamak; inmek, cikmak,
(nach vorne fallen) öne düsmek; Was ist zwischen euch vorgefallen? Aranizda ne oldu? Er tat, als ob nichts vorgefallen wäre. Hie bir sey olmamis gibi hareket etti
VORFEIER : German Turkish
sentik arifesi
VORFELD : German Turkish
n mil. ileri arazi; önler
VORFILM : German Turkish
m ba§ filimden evvel gösterilcn kisa metrajh filim
VORFINANZIERUNG : German Turkish
H prefinansman
VORFINDEN : German Turkish
ulmak
VORFLUNKERN : German Turkish
l. (j-m ct.) b-ne yalan yutturmak; atlp tutmak
(sich gegenseitig) karsilikh yalan söylemek; V: vurus-turmak
VORFRAGE : German Turkish
l. pesinen sorulan sual
jur. meselei müsteh-hire; önceden halli läzim gelen mesele
VORFREUDE : German Turkish
önceden duyulan sevinc; sevincii intizar
VORFRÜHLING : German Turkish
m ilkbahardan evveiki ilik günler
VORFÜHLEN : German Turkish
l. mil. temas aramak
fig. nabzma bakmak; sondaj yapmak
VORFÜHRAPPARAT : German Turkish
m projektör, gösterici
dame/manken 2en l. (Theaterstück) takdim (od. temsil) etm.; ortaya koymak, oynatmak
(Film) perdeye aksettirmek
(zur Prüfung) göstermek
(Zeugen) ihzar etm.
(hinbringen) sevk etm.
(zur Schau stellen) teshir etm., sergilemek
(e-n Verbrecher) bir sucluyu yargicm huzuruna cikar-mak Er führte mir seine Kinder vor. Bana cocuklarmi cikardi.
er m (Film) operatör, gösterimci
räum m pro-jeksiyon salonu
ung / l. Th. temsil, oynayis, seans, gösteri, teshir
(Kino) projeksiyon, gösterim
(turnerische) hareket
ungs.befehl m jur. ihzar müzekkeresi
VORGABE : German Turkish
(Sport, Spiel) avans, handikap; Rennen ohne ^ skrac yansi
rennen n handikap kosusu
VORGANG : German Turkish
m l. (Präzedenzfall) emsal
(Hergang. Verlauf) cereyan, gidis, seyir, hareket, revis, mavaka, sürec, vetire
(Denk2) düsünme(-nin) mekanizmasi
(tatsächlicher) bsin asil astan; vukuu hal; keyfiyet
(Beispiel) misal
(Muster) numune, örnek, model
(Ereignis) hadise, vaka, olay
(Verfahren) muamele, usul
(med. öd- Akten0) antesedan, evveliyat
ehem. kimyevt teamül
gänger(in /) m seiet, öncel
VORGAUKELN : German Turkish
l. hokkabazhk etm.
b-ni aldatmaga calismak
(Hoffnungen machen) b-ni asilsiz ümitlere düsür-mek
VORGEBEN : German Turkish
l. (Sport, Spiel) avans vermek
(Turm im Scha.) ruh cikarmak
(behaupten) (süpheyi davet edecek) bsi iddia etm., ileri sürmek; (mazeret olarak) beyan, bahane etm
VORGEBIRGE : German Turkish
n l. (Kap) burun
(Vorberge) dag eteklerindeki tepeler
VORGEBLICH : German Turkish
güya, sanki, sözde, mevhum; sözümona
VORGEFAßT : German Turkish
:
e Meinung pesin kanaat; prejüje, önyargi, pre-konsepsiyon
VORGEFÜHL : German Turkish
n hissikableivuku, önsezi, sezgi, tahaddüs
VORGEHEN : German Turkish
l. mit. ilerlemek; ileri hareket yapmak
(Uhr) ileri gitmek
(vorausgehen) önden gitmek; önü sira yürümek
(den Vorrang haben) a) (P.) b-nin takad-düm (od. öncelik) hakki olm. b) (S.)
den,
dan daha mühim olm.
(geschehen) vukubulmak, cereyanetm.; olmak
(gegen) a) b-ne, bse muamele etm. b) b-ne karsi tedbirler almak
(gegen j-n) jur. a) Gericht) b-ni takip etm., kovusturmak; biri hakkinda takibatta bu-lunmak b) (Privatperson) mahkemeye ba§ vurmak; b-ne karsi dava acmak c) (belästigen) b-ne tasallut etm.
(handeln) hareket etm., davranmak; islem yapmak; Die Uhr geht fünf Minuten vor. Saat be? dakika ileridir. nicht merken, was um e-n herum vorgeht dünyadan haberi ol-mamak; j-n ^ lassen b-ne öncelik vermek 9 n l. mil. ilerleyis; ileri yürüyüs
(e-r Uhr) ileri gitme (od. olma)
(Handlungsweise) hareket tarzi; fiil ve hareket; hatti-hareket, tutum
(Verfahren) usul, manevra, prosede, metot
(diplomatisches) demars; Die Art seines s hat mir gar nicht gefallen. Tuttu^u yolu hie begenmedim
VORGELÄNDE : German Turkish
n ileri arazi
VORGENANNT : German Turkish
s. vorerwähnt
VORGEORDNET : German Turkish
va. s. übergeordnet
VORGERICHT : German Turkish
n cerez. ordövr
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani