Multilingual Turkish Dictionary

Germany To Turkish

Germany To Turkish
ÜBERGARDINEN : German Turkish

pl. kaiin perdeler

ÜBERGEBET : German Turkish

n l. (bei Versteigerung) üstün bir teklif
(bei Poker usw.) sürrölans

ÜBERGEPÄCK : German Turkish

n bagaj faz!asi

ÜBERGEWICHT : German Turkish

n l. a^irhk faziasi
(Überlegenheit) tefevvuk, faiklyet, rüchan(-iyet); nüfuz ve haysiyet üstünlügü; das ~ bekommen l. (das Gleichgewicht verlieren) muva-zeneyi kaybetmek
(die Überlegenheit gewinnen) üstün-lü^ü elde etm.; das ^ haben (onlara nazaran) co^unlukta olm

ÜBERHANG : German Turkish

m l. sarkan, tasan bs
arch. cikinti, cumba
(Vorhang) perde
(Überwurf) egindirik
(Zweige usw.) duvann üstünden komsu bahcesine sarkan aga(; dali
(überschüssiger Vorrat) mal, para v. s. faziasi °hängen (intr.) \\. üstünden sarkmak, tasmak
arch. a) cikinti teskil etm. b) (Mauer) meyil peyda etm.; (fr.) l. (Mantel) üzerine almak
(Flinte) omzuna asmak

ÜBERKULTUR : German Turkish

dekadanlik, tereddi, tedenni

ÜBERLANDAUTOBUS : German Turkish

m sehirler arasmda isleyen otobüs (oto-kar. kamyon)
bahn/sehirlerarasi demiryolu (bzw. tram-vay)
flug m kroskantri ucusu
leitung / el. sehirlerarasi yüksek voltajii sebeke
verkehr m sehirlerarasi müna-kaläti
zentrale / sehirlerarasi elektrik santrali

ÜBERLAST : German Turkish

l. fazia yük
allg. fazialik, ziyadelik

ÜBERLAUF : German Turkish

öhr n fazia sulan akitmaga mahsus boru; tasma borusu

ÜBERLIEGEGELD : German Turkish

n naut. süsstarya tazminati
zeit / sürstarya

ÜBERLÄUFER : German Turkish

m mil. (düsman tarafma gecen) asker kacagi (od. firarisi)

ÜBERMACHT : German Turkish

mil. üstün (od. faik) kuvvetler
(erdrückende Gewalt) kahir kuvvet
(Vorherrschaft) häkimiyet, rüchaniyet
(Überzahl) fazialik 9mächtig l. (P.) karsi konulamaz
(Gefühl) zaptedilemez

ÜBERMAß : German Turkish

n l. fazialik, ziyadeiik, asinlik, mübalaga
(Extrem) ifrat, ölc-üsüzlük
(Überfülle) bolluk, kesret, cok-luk
ßg. taskinlik; im ~ ifrat derecede; faziasiyle; ^ zum
«- son haddine kadar; jedes ^ vermeiden agirdan almak; ein ~ dämpfen ßg. gern vurmak 2mäßlg l. asin, müfrit, ölcüsüz; cok fazia
(Preis u.a.) fahis
(Intervall) mus. artik, artinimis; (Adv.) gayetle, faziasiyle; lüzumundan (od. haddinden) fazia; ifrat derecede;
er Genuß ifrat; ~ groß cekiye gelmez; ^- lange bleiben (Gast) cul cürütmek; postu sermek;
e Anstrengungen pl. farti mesai

ÜBERMUT : German Turkish

m l. (Ausgelassenheit) taskinlik, coskunluk; cilginca nese
(Mutwille) yaramazhk, hasanhk, muzip-lik
(Anmaßung) küstahlik, arsizlik, kibir, azamet 9mütig l. (vor Freude) nesesinden kabina sigmayan; taskm, coskun
yaramaz, hasan
küstah, gururlu, müteazzim

ÜBERNACHTBLEIBEN : German Turkish

n gece yatisi
en gecelemek, konaklamak; geceyi gecirmek Wo werden wir heute abend ~? Bu gece nerede kalaca^iz?

ÜBERNAHME : German Turkish

tesellüm, alacataahhütrötransmissioniktibaskabulalınma~kommission
teslim alma komisyonu

ÜBERNÄHME : German Turkish

l. H tesellüm, alaca
(e-r Verpflichtung) taahhüt
(Radio) rötransmisyon
(Zitat) iktibas
(Annahme) kabul
ling. ahnma
kommission / teslim alma komisyonu

ÜBERPRODUKTION : German Turkish

sürprodüksyon; fazia-üretim

ÜBERREST : German Turkish

m l. bakiye, kusur, artik, döküntü, kalinti
mil. kilic artigi
(Rückstand) posa, pirina, cibre, tortu, rüsup; die traurigen
e (des ehemaligen Vermögens) tüke-nen varliginin son kismi; harman sonu

ÜBERROCK : German Turkish

m l. pardesü, palto
(Gehrock) redingot
a. mil. ceket
(e-r Frau) kadin etegi

ÜBERSCHALLFLUGZEUG : German Turkish

n ses hizi üstü (od. ses duvarmi asan) ucak

ÜBERSCHALLGESCHWINDIGKEIT : German Turkish

supersonik hiz

ÜBERSCHAU : German Turkish

; überschauen s. Überblick; überblicken

ÜBERSCHICHT : German Turkish

munzam is devresi

ÜBERSCHLAG : German Turkish

m l. takla, perende
(Flugzeug) luping
(ungefähre Berechnung) tahmini hesap; kesif
(Schneiderei) devrik, kapak, bordürö. el. (Blitz, Funke) etrafa sicrama
decke / dokuma; diz örtüsü