Multilingual Turkish Dictionary

Germany To Turkish

Germany To Turkish
SCHWERE : German Turkish

f l. agirlik, siklet
(Bedeutung) ehemmiyet, önem
(Ernst) ciddilik, vahamet

SCHWERENÖTER : German Turkish

m hum. capkin, donjüan; den ~ spielen ßg. biyik burmak

SCHWERFALLEN : German Turkish

ßg. b-ne güc (od. ağır) gelmek; zoruna gitmek

SCHWERFLÜSSIG : German Turkish

lüzucetli, yapiskan

SCHWERFÄLLIG : German Turkish

l. beygir (od. cekitasi) gibi; sün-güsü agir, hantal
(langsam) agir; bati hareketli; eline ağır; agir canli
(träge) rrnyminti, mizmiz
(geistig) anlayisi kit; kaiin kafali; ~ reagieren agir davranmak; bataet göstermek; ~ dahingehen lök lök yürümek

SCHWERGEWICHT : German Turkish

n l. (Boxen) agir siklet
ßg. agirlik merkezi; en büyük ehemmiyet; das ~ auf et. legen ßg. bsi ehemmiyetle kaydetmek; üzerinde israria durmak

SCHWERHALTEN : German Turkish

: Es wird ~, alle zufriedenzustellen. Hepsini memnun etmek güc olacaktir

SCHWERHÖRIG : German Turkish

a.fig. agir isiten; kulagi agir; ~ sein kulagi agir isitmek; sich ~ stellen sert davranmak

SCHWERHÖRIGKEIT : German Turkish

f kulak agirligi

SCHWERINDUSTRIE : German Turkish

f agir sanayi

SCHWERKRAFT : German Turkish

f yercekimi; cazibei arz

SCHWERKRANK : German Turkish

tehlikeli surette hasta(-lanmis)

SCHWERKRIEGSBESCHÄDIGT : German Turkish

s.
Schwerbeschädigt

SCHWERLICH : German Turkish

zannetmem; pek muhtemel görünmüyor; olmayacak gibi görünüyor

SCHWERMACHEN : German Turkish

l. güclestirmek, agirlastirmak, müsküllestirmek
ßg. (j-m das Herz) b-ne istirap cektirmek
ßg. (j-m das Leben) b-ne hayati zehretmek

SCHWERMUT : German Turkish

f malihulya, melankoli, karasevda, hüzün, merak, efkärlilik, vehim, hipokondri; gönül darligi; ic sikintisi; in ~ verfallen merak getirmek

SCHWERMUTIG : German Turkish

melankolik, karasevdali, hüzünlü, efkärli, vehimli; kapanik mizacli; daüssilali, yanik; ~ stimmend kasvetli

SCHWERNEHMEN : German Turkish

ßg. merak etm., kaygilanmak, mühimsemek

SCHWERPUNKT : German Turkish

m l. agirlik (od. siklet) merkezi
fig. esas nokta

SCHWERREICH : German Turkish

Karun gibi; V: anka, amerika, kalin; alyon kadar zengin

SCHWERSPAT : German Turkish

m min. barit

SCHWERT : German Turkish

n kilic, pala, palyos, mec; sich ins ^ stürzen kilica dayanmak; zum ^ greifen kilica sanimak
er.gekUrr n kilic sakirtilan
fisch m zo. kihcbahgi; gegrillter^ kilic sis 9förmig kilicvari; kilic seklinde
knauf m kilic topuzu
lilie / bot. (mavi) süsen; susam; esek (od. pas) lälesi; kilic otu; glayöl; kuzgunkilici; mavi zambak
Hlienge-wächse pl.bot. süsengiller, sevseniye
schlucker m kilic yutan hokkabaz
streich m kilic darbesi; ohne ^ savas-maksizin; siläh kullanmadan; kimsenin burnu kana-madan
(er)tanz m kilic oyunu
träger m (Fisch) zo. kihckuyruk
wal m zo. yunusbaligigillerin en büyük nevi

SCHWERVERBRECHER : German Turkish

m agir cürüm isleyen;cani 9verdaulich hazmi güc olan; agir 9verständlich anlasilmasi güc olan; dügümlü, muglak °verwundet agir yarali °wiegend ßg. ciddi, vahim, ehemmiyetli, agir

SCHWERÖL : German Turkish

n mazot, pakura

SCHWESTER : German Turkish

l. kizkardes; (ältere) abia
(KrankenQ) hastabakici, hemsire
(Kinder2) svester, mürebbiye
(Anrede für Ordensschwestern) masör 9Hch kizkardes gibi
Hebe / kizkardes muhabbeti
n.beruf m hemsirelik
n.haube / kep
n.tracht / hastabakici veya rahibe kiya-feti