Multilingual Turkish Dictionary

Germany To Turkish

Germany To Turkish
SCHWÄCHE : German Turkish

zaif. zayiflik, gevseklik. halsizlik. vgl. a. schwach. e-e ^ für et. haben bse karsi zafi olm.
anfall m med. defayans °n l. zayif latmak
(körperlich) kuvvetten düsürmek

SCHWÄCHELN : German Turkish

(German Youth Slang
German) schwach sein

SCHWÄCHLICH : German Turkish

l. zayif, ciliz, celimsiz, nahif
(kränklich) hastalikli; zayif bünyeli; hassas, siska
(blaß; /ig.) cansiz;
es Werk ciliz eser;
er Ausdruck donuk ifade ~ung m l. ciliz, hastalikli adam
(sexuell) iktidarsiz
(energielos) encrjisiz, iradesiz. allahlik. pisink

SCHWÄCHUNG : German Turkish

zayifla(t)ma

SCHWÄGERIN : German Turkish

l. (Schwester der Ehefrau) baldiz
(Schwester des Ehemanns) görümce
(Gattin des Bruders) yenge
(Gattin des Bruders der Ehefrau) elti
schart / kaym (od. sihriyet) hisimligi; dünürlük. bacanaklik

SCHWÄMMCHEN : German Turkish

n l. kücük sünger
med. (Pilzbelag in der Mundhöhle) pamukcuk

SCHWÄNGERN : German Turkish

l. gebe etm. (od. birakmak); karnini sisirmek
(die Luft usw.) doyurmak, isba etm

SCHWÄNZCHEN : German Turkish

n l. kücük kuyruk
Ki. (Penis) cük

SCHWÄNZELN : German Turkish

l. (Hund) kuyrugunu sallamak
(geziert gehen) kurula kurula (od. calimli calimli) yürümek
(um j-n) b-ne tabasbus etm., yaltaklanmak, kür yapmak

SCHWÄNZEN : German Turkish

: die Schule ~ mektebi (od. dersi) asmak; Seh. sermek; den Dienst ^ kacamak yapmak; geschwänzt (Note) mus. kuyruklu, cengelli

SEELENLEBEN : German Turkish

n ruhiyet, ruhsallik. ruhluk, psisizm

SEELENLOS : German Turkish

uhsuz, hissiz, duygusuz

SEELENMESSE : German Turkish

f mevlut

SEELENQUAL : German Turkish

f ruhi istirap

SEELENRUHE : German Turkish

f sükünet; kalp huzuru

SEELENSTÄRKE : German Turkish

f karakter kuvveti; sarsilmazlık, sabir

SEELENTIERCHEN : German Turkish

n (orient. Myth.) tilsım

SEELENVERGNÜGT : German Turkish

s. Seelenfroh

SEELENVERKÄUFER : German Turkish

m l. fr. esir taciri
gelisigüzel asker ve bilhassa denizci toplayan
insanlari para mukabilinde baskasının eline veren adam
çok fena yapilmiş olan veya deniz seferlerine dayanamayacak tekne; ecel besigi

SEELENVERWANDT : German Turkish

hemhuy, hemfikir, hemmesrep, duygudaş

SEELENVERWANDTSCHAFT : German Turkish

f ruh karabeti (od. beraberliği)

SEELENVOLL : German Turkish

duygulu, hassas. ruhlu, manalı, canli

SEELENWANDERUNG : German Turkish

f tenasüh(-ü ervah), ruhgöçü; ruh sicramasi; metampsikoz

SEELENZAHL : German Turkish

f nüfus

SEELENZUSTAND : German Turkish

m haleti ruhiye; maneviyat