Germany
VERGEUDEN : German Turkish
l. (Geld) israf (heba, telef, kül) etm.; sacip (od. havaya) savurmak; denize atmak; yele vermek; bol do^rarnak; paralan yazik etm.
(seine Zeit) oyalanmak 2ung/israf, müsriflik, batakcilik, gaspiyaj, telef
VERGEWALTIGEN : German Turkish
l. can yakmak; ayak altma almak; b-nekarsi cebir ve siddet k: ilanmak
(Frau) irzma gecmek; hetki irz etm., üstünden gecmek
(j-s Rechte) b-ne zulmetmek
(sich vergehen an) zor kullanmak °ung f jur. flili seni
VERGEWISSERN : German Turkish
: sich ^ (e-r S.; von; über) bs hakkinda tarn kanaat häsil etm.; bsi yerli yerinden anlamak
VERGEßLICH : German Turkish
unutkan; ~ sein aksam yedi^ini sabah unutmak
VERGIEßEN : German Turkish
akitmak, dökmek; viele Tränen ^ yas sacmak
VERGIFTEN : German Turkish
l. zehirlemek
fig. zehretrnek
(politische Atmosphäre) siyasi havayi bozmak; ifsat etm.; ortahgi fesada vermek
(verseuchen) hastahgi sirayet ettirmek; sich ^ k-ni zehirlemek °ung f zehirle(n)me, entoksika-syon
VERGIL : German Turkish
n.pr. Virjil
VERGILBEN : German Turkish
saranp solmak
t solgun; rengi atmi§
VERGIPSEN : German Turkish
alcilamak
VERGITTERN : German Turkish
parmaklik gecirmek; tel kafes koymak
VERGIßMEINNICHT : German Turkish
n bot. unutmabeni; miyozotis; hüthüt gözü
VERGLASEN : German Turkish
(tr.) bse cam gecirmek; bsi camlamak; (intr.) cam gibi olm.
t:
er Blick cam gibi gözler
VERGLEICH : German Turkish
m l. mukayese, kiyas, karsilastirma, nispet
stil. tesbih, benzetme
(gütlicher) sulh, uyusma, uzlas-ma; keinen ^ aushallen können (mit) b-nin ayaginm pabucu olmamak; e-n — ziehen (od. anstellen) s. vergleichen. Ich will keinen unangebrachten — ziehen. Benzet-mek gibi olmasml e-n ~ schließen uzlasmak; uzlasma akdetmek; im — (zu) b-ne, bse nispetle (nispeten, ki-yasla, klyasen); zum — dienend müsebbehünbih, benzet-melik 9bar benzetilebilen; ^ sein nispet kabul etm. °en (mit) bse tesbih etm.; mukayese etm., benzetmek, klyas-lamak, nispet etm.; hsle karsilastirmak, denestirmek, tatbik etm., ölcüstürmek; (Man) vergleiche
.
1 Kar-silastinniz! Vergleiche die gesonderten Stichwörterl Bak kendi siralanna! nicht zu ~ sein kiyas kabul etmemek; sich ^ (mit) l. k-ni b-ne benzetmek
jur. b-le uzlasmak, anlasmak; verglichen (mit) s. im Vergleich (zu).;
er Gegenstand Stil. müsebbeh, benzetilen 2end (Anatomie. Grammatik usw.) mukayeseli, karsilastirmali
s.partIkel/s^L edati (od. vasitai) tesbih; benzetme edati (od. ilgeci)
s.punkt m stil. vechi sebeh; benzetme yönü
S.Verfahren n jur. adll tasflye ^
we^8e l. kiyas kabilin-den
(relativ) nispeten
ung/s. Vergleich
VERGLETSCHERN : German Turkish
cünwdiyelesniek, buzullasmak
VERGLIMMEN : German Turkish
yavas yavas sönmek
VERGLÜHEN : German Turkish
l. kizilli^i yavas yava$ gecmek
(Stern, Meteor usw.) akkor (od. nänbeyza) haline gelerek inhiläl etm
VERGNÜGEN : German Turkish
egieiidirmek, oy.ilandirmak, zevkiendirmek; sich ~ l. c^le imek, oyalanmak, ^evkienmek; gönül egiendirmek, zevkusefa etm.
(m. ct.) (bsi yapmakta) gününü gün etin.; Soll er sich doch ^, wie er magl Key-finin kähyasi de§ilim kil ^en n l. memmmiyet, zevk, egience, lezzet, haz
(lautes) egienti, distraksyon. cüm-büs
(Freude) sevinc; gönül senligi; j-m ~ bereiten bs b-nin zevkini oksamak; b-ne zevk vermek; hoslandir-mak; Viel ^-! lyi egiencelerl ^finden (an); sein ^ haben (an) bsdeii haz (lezzet, zevk) duymak; bsle e^lenmek (od. oyalanmak); b$den hoslanmak; j-m das ~ stiren b-nin zevkini (keyfini; agzinm tauini) bozmak; seinem — leben fink atlp gecmek, wenn es Ihnen
^ macht hosunuza gidcrse; Es war mir cn —. (^ok memnun oldum. mit ^t memnuniyefe! hayhay? seve sevcl sevine sevinel zum ~ zevk icin
lieh e^lendirici, e^lentili;
t l. (zufrieden) memnun, ho^nut
(lustig) keyifli, neseli
(froh) sevincii, scn; Man kann nicht immer ^ sein. Gönlün yazi var, kisi var. — werden keyfi gelmek Qung / egience, egienti, cümbüs; Er hat nichts im Kopf als
en. 0, ancak keyfini düsünür. Keyfinin kulu (od. zebunu) dur
VERGNÜGUNGSLOKAL : German Turkish
n egience yeri; paviyon
ort m (im Freien) seyir yeri; mesire
park m ülküpark, lunapark, kültürpark
reise / seyahat
reisende mlf seyyah, turist-Stätten pl. lubiyat (od. e§lence) yerleri
Steuer / lubiyat vergisi
sucht / zevkusefa hirsi; egienme iptiläsi; zevk-perestlik, hovardalik 2stichtig egienceye düskün; ho-varda; V: kessavak
VERGOLDEN : German Turkish
l. yaldizlamak, tezhip etm., varaklamak
altinlamak
fig. güzellestirmek, senlendirmek; das Tablett ^ tepsiyi altmia kaplamak 9er m yaldlzci, müzeh-hip, kaplamaci
et yaldizli, müzehhep 2ung / yaldiz, tezhip
VERGOTTEN : German Turkish
telih etm., ilählastirmak, tannlastirmak; Allah-lik atfetmek
VERGRABEN : German Turkish
topraga gömmek; gömüp saklamak; sich ^ (in et.) bütün aläkasini bse hasretmek
VERGREIFEN : German Turkish
: sich ^ l. yanilmak; yanlis tutmak
(im Ausdruck) dili kaymak
(beim Klavierspielen) yanlis tusa basmak
(an j-m) b-ne el kaldirmak; fiilen tecavüz etm.
(an Geld) a) (unterschlagen) bir vezneden zim-mete para gecirmek; ihtiläs etm. b) (stehlen) calmak
(an e-m Wehrlosen) zebunküs (od. düskünezen) olm.; yarah kusa kursun atmak
(an fremdem Gut) elini harama sürmek; haram yemek; b nin parasma puluna dokunmak
(an e-m Toten) ölüye el uzatmak
VERGREIST : German Turkish
pej. s. überaltert (2)
VERGRIFFEN : German Turkish
l. (Ware) satilip bitmis; mevcudu tükenmis
(Buch) nüshasi kalmamis
VERGRÄMEN : German Turkish
l. (j-n) gücendirmek, danitmak, incitmek, mahzun ve mükedder kilmak
(Wild) ürkütüp kacir-mak
t (P.) gamli; yüregi delik; kederden bitmis
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani