Germany
ENTHALTEN : German Turkish
kapsamak, içermek, içine almak, ihtiva etmek
ENTHALTSAM : German Turkish
" perhizkâr, uzak duran; alkol düşmanı; ölçülü, kanaatkâr"
ENTHALTSAMKEIT : German Turkish
" [die] perhiz, uzak durma; kanaatkârlık"
ENTHALTUNG : German Turkish
[die] çekimserlik
ENTHAUPTEN : German Turkish
aşını uçurmak, boynunu vurmak
ENTHEMMEN : German Turkish
kısıtlamalardan kurtarmak
ENTHUSIASMUS : German Turkish
[der] heves, istek, büyük ilgi
ENTHUSIASTISCH : German Turkish
hevesli, istekli, heyecanlı
ENTHÜLLEN : German Turkish
" açmak, örtüsünü kaldırmak; açığa çıkarmak"
ENTKERNEN : German Turkish
çekirdeklerini çıkarmak
ENTKOMMEN : German Turkish
kaçmak, kurtulmak, paçayı yırtmak
ENTKORKEN : German Turkish
(şişenin) mantarını çıkarmak
ENTKRÄFTEN : German Turkish
" kuvvetten düşürmek, zayıflatmak; (iddia) çürütmek"
ENTLADEN : German Turkish
" boşaltmak; deşarj etmek"
ENTLANG : German Turkish
oyunca, uzunluğunca
ENTLANGGEHEN : German Turkish
oyunca gitmek
ENTLARVEN : German Turkish
" maskesini çıkarmak; foyasını çıkarmak"
ENTLASSEN : German Turkish
" terhis etmek; taburcu etmek; okuldan çıkarmak; işinden çıkarmak"
ENTLASSUNG : German Turkish
" [die] terhis; okuldan çıkarma; işten çıkarma"
ENTLASTEN : German Turkish
" yükünü hafifletmek; zahmetten kurtarmak; matlubuna kaydetmek; aklamak, temize çıkarmak"
ENTLASTUNG : German Turkish
" [die] yükünü hafifletme; aklama, temize çıkarma"
ENTLASTUNGSZEUGE : German Turkish
[der] savunma tanığı, lehte tanık
ENTLAUFEN : German Turkish
(birinden) kaçmak
ENTLEEREN : German Turkish
oşaltmak
ENTLEGEN : German Turkish
uzak, ırak, ıssız
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani