Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
GLEICHSAM : German Turkish

sanki, adeta, güya

GLEICHSEHEN : German Turkish

enzemek

GLEICHSETZEN : German Turkish

eşit haklar vermek

GLEICHSTROM : German Turkish

[der] doğru akım

GLEICHUNG : German Turkish

[die] denklem

GLEICHVIEL : German Turkish

" her ne ise; ne de olsa"

GLEICHWERTIG : German Turkish

eşdeğerli

GLEICHWOHL : German Turkish

ununla birlikte, yine de

GLEICHZEITIG : German Turkish

eşzamanlı

GLEIS : German Turkish

" [das] ray; peron"

GLEITEN : German Turkish

" kaymak; (araba) patinaj yapmak"

GLEITFLUG : German Turkish

[der] motorsuz uçuş, süzülme uçuşu

GLETSCHER : German Turkish

[der] buzul

GLETSCHERSPALTE : German Turkish

[die] buzul yarığı

GLIED : German Turkish

" [das] üye, aza; organ, uzuv; sıra, saf; (zincir) bakla, halka"

GLIEDERN : German Turkish

düzenlemek, örgütlemek, organize etmek

GLIEDERUNG : German Turkish

" [die] yapı, bünye; bölüm"

GLIEDMAßEN : German Turkish

el ve ayaklar

GLIMMEN : German Turkish

için için yanmak, alevsiz yanmak

GLIMMER : German Turkish

" [der] ışıltı; mika"

GLIMMSTENGEL : German Turkish

[der] sigara, cıgara

GLIMPFLICH : German Turkish

insaflı, yumuşak

GLIMPFLICH DAVONKOMMEN : German Turkish

ucuz kurtulmak

GLITSCHIG : German Turkish

kaygan

GLITZERN : German Turkish

pırıldamak, ışıldamak