Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
STÄRKUNG : German Turkish

" [die] güçlendirme, kuvvetlendirme; (soğuk) içecek, yiyecek"

STÄTTE : German Turkish

[die] yer

STÖBERN : German Turkish

köşe bucak aramak

STÖHNEN : German Turkish

inlemek, içini çekmek

STÖPSEL : German Turkish

" [der] tıkaç, tapa, mantar; elektrik fişi"

STÖR : German Turkish

[der] mersinbalığı

STÖREN : German Turkish

" rahatsız etmek, taciz etmek; sataşmak, musallat olmak; bozmak, ihlal etmek"

STÖREND : German Turkish

nahoş, sıkıntı veren

STÖRENFRIED : German Turkish

[der] oyunbozan, karaçalı

STÖRRIG : German Turkish

inatçı, serkeş

STÖRRISCH : German Turkish

dik kafalı, laf anlamaz

STÖRSENDER : German Turkish

[der] başka radyoların yayınını bozan radyo istasyonu

STÖRUNG : German Turkish

" [die] rahatsız etme, taciz; bozukluk, arıza, aksaklık; (radyo) parazit; kesinti"

STÜCK : German Turkish

" [das] parça; tane, adet; oyun, piyes; madeni para, sikke; nesne"

STÜCK FÜR STÜCK : German Turkish

irer birer

STÜCKARBEIT : German Turkish

[die] parça başına ödenen iş

STÜCKCHEN : German Turkish

[das] parçacık

STÜCKLOHN : German Turkish

[der] parça başına ücret, akort ücreti

STÜCKWEISE : German Turkish

parça parça

STÜCKWERKS : German Turkish

[das] yarım yamalak iş

STÜLPEN : German Turkish

(üzerine) koymak, geçirmek

STÜMPER : German Turkish

[der] acemi, çolpa, yeteneksiz, elinden iş çıkmaz

STÜMPERHAFT : German Turkish

" acemi, beceriksiz; üstünkörü"

STÜMPERN : German Turkish

yüzüne gözüne bulaştırmak

STÜNDLICH : German Turkish

her saat, saatlik, saatte bir