Germany
Germany
STÜRMEN : German Turkish
" sert esmek, fırtına çıkmak; koşmak, seğirtmek; hücum etmek"
STÜRMER : German Turkish
[der] forvet
HALS-NASEN-OHREN-ARZT : German Turkish
[der] kulak burun boğaz doktoru
HALSBAND : German Turkish
" [das] tasma; gerdanlık"
HALSENTZÜNDUNG : German Turkish
[die] boğaz iltihabı
HALSKETTE : German Turkish
[die] kolye, gerdanlık
HALSSCHLAGADER : German Turkish
[die] şahdamarı
HALSSCHMERZEN : German Turkish
oğaz ağrısı
HALSSTARRIG : German Turkish
inatçı, dik kafalı
HALSTUCH : German Turkish
" [das] boyun atkısı; kaşkol, şal"
HALSWEH : German Turkish
[das] boğaz ağrısı
HALSWIRBEL : German Turkish
[der] koyun omurları
HALT : German Turkish
" [der] durma, mola; destek, dayak; metanet"
HALT! : German Turkish
yeter!
HALTBAR : German Turkish
" sağlam, dayanıklı; (renk) solmaz, atmaz; savunulabilir"
HALTBARKEIT : German Turkish
" [die] sağlamlık, dayanıklılık; solmazlık, atmazlık"
HALTEN : German Turkish
" tutmak; alıkoymak; (hayvan) beslemek; durmak; dayanmak"
HALTEN FÜR : German Turkish
saymak, gözü ile bakmak
HALTEN VERBOTEN! : German Turkish
durmak yasaktır!
HALTEN VON : German Turkish
değer vermek
HALTESTELLE : German Turkish
[die] durak
HALTEVERBOT : German Turkish
[das] durma yasağı
HALTLOS : German Turkish
" dengesiz, kararsız; asılsız, çürük"
HALTLOSIGKEIT : German Turkish
" [die] dengesizlik, kararsızlık; asılsızlık, çürüklük"
HALTMACHEN : German Turkish
durmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani