Germany
EUTER : German Turkish
n meme, sedye
säckchen n memelik
EUTERPE : German Turkish
n.pr. (Muse) öterp
EUTHANASIE : German Turkish
can cekismenin iläc sayesinde kisaltilmasi
EVA : German Turkish
l. n.pr. Havva
^g./cilvekär ve süse düskün (kücük) kiz
kostüm n: im ~ cir(il)ciplak
EVAKUATTON : German Turkish
f bosalt(il)ma, tahliye
EVAKUIEREN : German Turkish
osaltmak, tahliye etm
EVALVATION : German Turkish
z.va. klymet takdiri Qieren z.va. klymetini takdir etm
EVANGELISCH : German Turkish
protestan ^ist m InciPi yazan dort havarinin her biri; tncilci °{um n Incii
EVAPORATION : German Turkish
buharlasma, evaporasyon
ator m evapora-tör 2ieren (intr.ltr.) buharlas(tir)mak, evaporize etm
EVASTOCHTER : German Turkish
hum. Havva kizi
EVENTUALAMRAG : German Turkish
mjur. ihtimali taiep
ität ^ihtimal, badire, zuhurat; für alle
en her ihtimale karsi
EVENTUELL : German Turkish
l. muhtemel, ihtimali, melhuz, mümkün
(potentiell) meknt, kämin,potansiyel; (Adv.) l. (gegebenenfalls) icabi halinde
(vielleicht) beiki; ihtimal ki
EVERGREEN : German Turkish
n mus. cok makbule gecen (eski) slager
EVERTEBRATEN : German Turkish
pl. zo. omurgasizlar; gayri fikariye
EVIDENT : German Turkish
apacik, apasikär, apaydin, bedihi, bariz, müte-bariz, mütebellir; eile tutulur; ayan beyan °z/apaciklik, bellilik, bedahet 2z.büro n istihbarat bürosu
EVIKTION : German Turkish
yur. zahlt hali
EVOKATION : German Turkish
psych. (von Erinnerungen) uyandirma, istic-läp
EVOLUTE : German Turkish
math. mepsut, develope
Ion / tekämül, evrim, evolüsyon 9ionär tekämüll
ionismus m tekämüliye; tekämül mezhebi; evolüsyonizm; evrimcilik Qionistlsch evolüsyonist, evrimci
ions.theorie / s.
ionismus
EVOLVENTE : German Turkish
math. münkesif, developant ^ieren
va. inki§af ettirmek, gelistirmek
EVONYMUS : German Turkish
m bot. s. Pfaffenhütchen
EVVIVA : German Turkish
(italien.) yasa(-sm)
EVZOHE : German Turkish
m (Griechenland) evzon
EWER : German Turkish
m naut. düzkarinali, yelkenli kücük sahil gemisl
EWG : German Turkish
(Europäische Wirtschaftsgemeinschaft) Avrupa Ekonomik Toplulugu, AET
EWIG : German Turkish
l. ehedi, bengi, sonrasiz
(ur-) ezeli, öncesiz 3 (dauernd) mütemadi, müebbet, sermedt, devamli
(unsterblich) ölmez. läyemut, kalimli. muhallet
F cok uzun zaman süren ve bunun icin cansikici; (Adv.) ebe-den, ebediyen; durup dururken;
er Schnee müstemir (od. toktagan) karlar;
es Lied;
e Leier fig. temcit pilavi; terane, aranagme; Arabin yalellisi gibi; ^ schade cok yazik; ~ lange; ^ und drei Tage sittinsene; kirk yil; ~ lange dauern (S.) gävur orucu gibi uzamak; ^ l^nge (irgendwo) bleiben mihlamp durmak: bir yere temel kak-mak; F: kuluckaya yatmak; Qer Jude Ezell (od. Serseri) Yahudi;
e Liebe sönmeyen ask; e-e
e Plage müzmin bir dert; die °e Stadt ebedt sehir; °e Lampe rel. Meryem ana kandili; das
e Leben ah(i)ret, ukba; der °€ Baki; das ^ Weibliche ezeli ve ebedi kadinlik; auf ~ ilelebet, müeb-beden, ebediyen; seit
en Zeiten ezelden beri
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani