Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
EWIGKEIT : German Turkish

Ewigkeit / l. ebediyet, ebet, bengilik, sonrasizlik, sermediyet
(Ur°) ezel(-iyet,-ilik), ilksizlik, öncesizlik; Ich habe Sie schon e-e ^ nicht mehr gesehen. Bunca zamandir sizi görmedim. Hanidir sizi görmedim. Das dauert ja e-e
^ ! Bu, bitmez tükenmez bir meseledir! bis in alle ~ kiyamete kadar; in die ^ abberufen werden ebediyete cekilmek; in die ~ eingehen ebediyete kansmak (od. intikal etm.); Das glaube ich in ^ nicht. Buna hiç inanmam. seit e-r (halben) ^ uzun zamandan beri; von ^ zu ^ ezelden ebede
lich s. ewig

EX : German Turkish

l.
den,
dan
F bitmis, tükenmis; paydos!
(in Zss. a.) sabik, eski; ^ trinken (Glas) kadehi (od. bardagi) bir cirpida (od. dikiste) bosaltmak

EX CATHEDRA : German Turkish

l. tarn salähiyetle
spez. Papanm tarn salähiyetiyle

EX OFFICIO : German Turkish

esen; vazife icabi

EX ORIENTE LUX : German Turkish

sarktan nur (geliyor)

EX TEMPORE : German Turkish

ilbedahe, irticalen, hazirlanmadan

EXAKT : German Turkish

l. (sorgfältig) itinali, ihtimamli, özenli, dikkatli
(genau) tarn, dogru, sihhatli (olarak), sihhat üzerine, sahih, sa§m
(pünktlich) dakikasi dakikasma
(genaugehend) hassas, tamülayar
(pedantisch genau) titiz, müskülpesent;
e Wissenschaften riyazi ilimler; sagin bilimler 9heit / l. itina, özen, ihtimam, dikkat
dog-ruiuk, sihhat, mevsuklyet
hassasiyet
titizlik. müs-külpesentlik

EXALTATION : German Turkish

l. (Überspanntheit) eksantriklik
(hysterische Aufregung) teläs; histeri; temelmül, taskinlik
(übertriebene Begeisterung) ifrat derecede heyecan, cos-kunluk, teheyyüc, cusühurus
(krankhaft gehobene Stimmung) vecit, vecdüistigrak, taskinlik 2iert l. eksan-trik
heyecanli, teläsli, coskun, histerik
taskin, müte-melmil

EXAMEN : German Turkish

n imtihan, sinav; mündliches (schriftliches) ^ sözlü (od. sifahi) bzw. yazili (od. tahrirt) imtihan; ein ~ ablegen imtihan vermek; sich e-m ^ unterziehen imtihan olm.; das ^ bestehen imtihanda kazanmak (gecmek; muvaffak olm.); Er hat das ^ glänzend bestanden, tmti-handan tarn bir muvaffaklyetle cikti. im ^ durchfallen; das ^ nicht bestehen; durchs ~ fallen imtihanda dönmek (od. kalmak)
inand m imtihan namzedi; sinav adayi
inator m mümeyyiz; imtihan komisyonu üyesi 2inieren l. imtihan etm., sinamak, sinaviamak
allg. muayene etm

EXANTHEM : German Turkish

n med. egzantem, döküntü, tuzlubalgam

EXARCH : German Turkish

m l. (in der Ostkirche) ruhani reis
(in Byzanz) bist. vali, egzark
at n egzarklik, valilik

EXAUDI : German Turkish

n.pr. Pak yortusunu müteakip altinci pazar günü

EXEGESE : German Turkish

mukaddes kitaplann tefsiri; ictihat; ilmi kitap
t m müctehit

EXEKUTIEREN : German Turkish

l. (ausführen) icra, ifa etm.
(vollstrecken) infaz, tenfiz etm.
(hinrichten) idam etm. ^ion / vgl. exekutieren,
iv icrat 2ive; 2iv.gewalt / icra kuvveti; yürütme erki 2iv.rat m icra heyeti ^iv.komitee n icra komitesi °or m icra memuru
orisch icrat

EXEMPEL : German Turkish

n l. misal,örnek
(warnendes) ibret
(gutes) hüs-nümisal
math. mesele; ein ^ statuieren ibret dersi ver-mek; ibret göstermek

EXEMPLAR : German Turkish

n l. nüsha
(Ausfertigung) suret, kopya
(Musterstück) numune. örnek ^isch l. (beispielhaft) numune-lik, örneklik
(Strafe) ibretamiz, ibret icin; ^ bestrafen herkese ibret olsun diye b-ni agir bir suretle cezalandir-mak

EXEMPLI CAUSA : German Turkish

meselä, örnegin

EXEMPLIFIKATION : German Turkish

f misallerle anlatis

EXEMPLIFIZIEREN : German Turkish

misallerle anlatmak

EXEQUATUR : German Turkish

n konsolos berati; tenfiz karan; eksekuatür

EXEQUIEN : German Turkish

pl. katoliklerde cenaze merasimi

EXERZIEREN : German Turkish

mil. talim yapmak °ordnung /talim düzeni {od. nizami) ^pat^one/talim fisegi 9platz m talimhane; talim meydani; (für Artillerie) poligon Q Vorschrift /talimname

EXHAUSTOR : German Turkish

m egzostör, ejektör, vantilatör, firildak, nefeslik

EXHIBITION : German Turkish

psych. teshir, utacim
Ismus m med. daütteshir, utacicilik, teshircilik
ist m eksibisyonist, teshirci

EXHUMATION : German Turkish

ihraci meyyit Sieren (Toten) tekrar kazip cikarmak
ierung / s.
ation