Multilingual Turkish Dictionary Germany

EXPRESS : German Turkish

(Adv.) \\. seyri seri ile; ekspres
F kästen, mahsus, isteyerek 9 m ekspres; sürat katan Qgui n seyri seri ile yollanan esya

EXPRESSIONISMUS : German Turkish

m ekspresyonizm, disavurumculuk, anla-timcilik
ionist/n; 9ionistisch ekspresyonist, disavurumcu

EXPRESSIS VERBIS : German Turkish

musarrah, sarahaten, belirtik

EXPROPRIATION : German Turkish

bir mülkün kamulastirilmasi; istimläk

EXQUISIT : German Turkish

l. (auserlesen) seckin, secme, mümtaz, güzide
(ausgezeichnet) fevkaläde, mükemmel
(erstklassig) bas boy; agir boy; birinci simf
(Essen) agzina läyik; iliki hümayun

EXSTIRPATION : German Turkish

med. istisal ^)eren istisal etm

EXTEMPORIEREN : German Turkish

ilbedahe (od. irticalen) söylemek
t fl. karihadan

EXTENSION : German Turkish

yayilma, büyüme, genisleme
med. (Streckverband) uzatma sargisi
Hät/sümuliyet, ittisaiyet, kap-lamlilik ^iv genis, sümullü;
e Wirtschaft agr. sathi isletme (usulü)
or m an. basita, acan

EXTERN : German Turkish

-er Schüler: ^e mff nehart talebe; yatisiz ögrenci; gündüzlü 9at n neharl mektep; yatisiz okul 21st m med. hariciyeci

EXTERRITORIAL : German Turkish

haric ez memleket 9ität / haric ez memleket kaidesi (od. imtiyazi); eksteritoryalite, masuniyet

l. hususl. ekstra
(gesondert) ayrica
(Adv.) F isteyerek, mahsus, bilerek; iyi vardim da (yapmadim); nispetle. Das tut er jetst
*. Bu isi inadina yaplyor. 9aus-gabe/ l. (Geld) fevkaläde masraf
(2blatt) husust (od. fevkaläde) nüsha
fein H ekstra ekstra; en älä

EXTRAHIEREN : German Turkish

l. (Zahn usw.) cikarmak
(e-n Auszug machen) huläsasini cikarmak

EXTRAKT : German Turkish

m huläsa, ruh, esans, ekstre
ion / cikar(il)ma
ions.zange / (des Zahnarztes) disci kerpeteni; davya

EXTRAORDINARIUS : German Turkish

m ekstraordinariyüs profesör

EXTRAVAGANT : German Turkish

l. (ungewöhnlich) fevkaläde, harikuläde, müstesna; mutat hiläfina
(ausgefallen) acayip, tuhaf, ecis bücü§
(überspannt) delibozuk, zipir, eksantrik, kacik 2z / l. fevkalädelik
acayiplik
eksantriklik, delilik, kaciklik

EXTRAVERTIERT : German Turkish

psych. disadönük 2sion / disadönü§

EXTRAWURST : German Turkish

F flg. husust bir muanfele; istisna; Es kann nicht jeder e-e ~ gebraten bekommen. Herkesin arsmma göre bez verilmez. Spr.
zug m hususi tren

EXTREM : German Turkish

müfrit, cezri, radikal Extrem: n l. (Übcrtreibung) mübalaga
(höchster Grad) ifrat, tefrit, son (od. en yüksek) derece; von e-m
ins andre fallen ifrattan tefrite (od. uctan uca) düsmek; ins ~ treiben ifrat etm., azitmak

EXTREMISMUS : German Turkish

m radikalizm

EXTREMIST : German Turkish

m Ultra; radikal, extrem

EXTREMITÄTEN : German Turkish

pl. kol ve ayaklar

EXTREMWERT : German Turkish

m math. maksimum veya minimum

Germany