Germany
EXTROVERTIERT : German Turkish
s. extravertiert
EXVOTO : German Turkish
n nezir, adak
EXZELLENT : German Turkish
mümtaz, mükemmel; birinci evsafta; nefis Qt f (Son) Ekselans;
.. Hazretleri (od. Cenaplan); zati dev-letleri (samileri; fahtmaneleri)
EXZENTER : German Turkish
m techn. eksantrik Qrisch l. hafic anilmerkez; dismerkezii; eksantrik
(überspannt) delimsi, delismen, delibozuk, zipir; telli bebek; ters akilh; aynksin, eksantrik
(sprunghaft) günü gününe uymaz
rizität / a. math., techn. eksantriklik, eksantrisite, dismerkeziik; (haric anil merkeziyet)
EXZEPTIONELL : German Turkish
müstesna, istisnat
EXZERPIEREN : German Turkish
huläsa cikarmak
t hutäsa
EXZESSIV : German Turkish
asin, müfrit
EXZEß : German Turkish
m ifrat, itidalsizlik, taskinlik, tecavüz
EZECHIAS : German Turkish
n. pr. (Bibel) Hazklya
EßBAR : German Turkish
yenilebilir; yenir Qbare n agza koyacak; yiyecek sey; yiyinti; azik, kumanya, nevale ^besteck n catal bicak takimi; sofra takimi
EßGESCHIRR : German Turkish
n l. yemek kabi
mil. karavana
gier/obur-iuk
EßKASTANIE : German Turkish
(Ggs. Roßkastanie) yenir kestane
löffel m corba kasigi
lust / istah; krankhafte
(e-r Wöchnerin) aserme °lustig istahh
räum m l. yemekhane
(für Matrosen) manga
Schüssel / mil. karavana; (große) keres
teller m piyata; duz tabak
tisch m sofra; yemek sofrasi
ware(-n pl.) f yiyecek(-ler), mekülät, yiyinti
zimmer n \\. yemek odasi
(Gesamtheit des Mobiliars) yemek odasi takimi
F : German Turkish
[et] n l. Alman alfabesinin
harfi
mus. fa notasi; nach Schema F herstellen fabrikacilik etm
F-DUR : German Turkish
n mus. fa majör
F-LOCH : German Turkish
n (an der Geige) kulak
F-MOLL : German Turkish
n mus. fa minör
F-SCHLÜSSEL : German Turkish
m mus. faanahtan
FABEL : German Turkish
l. lit. fabi, masal, efsane, kissa
fig. uydurma, ya-lan
dichter/n fabi muharriri
dichtung/masallama 2haTt l. efsanevt
F fevkaläde, harika, harikuläde, emsalsiz. yaman, gör(ül)medik, dehset(-li); Er kann ~ erzählen! Bir anlatisi var ki ömürl
es Mädchen hamm kiz; Ch. kitap gibi; Q wie er schreibt! Amma da yaziyor! ^n l. masal söylemek
flg. uydurmak, tasni etm.
(Unsinn reden) zirzopluk etm.
tier;
wesen n efsanevt hayvan
FABRIK : German Turkish
fabrika, imaläthane; Die ~ arbeitet nicht. Fabrika muattal duruyor
FABRIKANLAGE : German Turkish
f sinai müessese; fabrika tesisati
FABRIKANT : German Turkish
m fabrikatör, fabrikaci, sanayici, endüstriyel
FABRIKARBEIT : German Turkish
f l. fabrika isi
fabrika mamulati
FABRIKARBEITER : German Turkish
(in f) m fabrika işçisi
FABRIKAT : German Turkish
n fabrika mamulätindan olan sey; mal, marka
FABRIKATIONS : German Turkish
f fabrikada imal; fabrikasyon
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani