Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
FORSCH : German Turkish

cesaretli, azimkär, atligan, yaman
en (nach) b-ni, bsi ara(stir)mak, sorusturmak; ö^renmege calismak 9er m arastmci, knsif, alim, müdekkik ^ung / arastirma, inceleme, tetebbü, tahkik, tetkik; (wissenschaftliche) ilimcilik; (freie) erkin inceleme 9ungs.institut n arastirma enstitüsü ^ungs.re^se / kesif seyahati

FORST : German Turkish

m orman, koru
akademie / yüksek orman okulu
amt n orman isleri idaresi
aufseher m orman bakim memuru; korucu
eleve m ormancilik ö^rencisi

FORSTFREVEL : German Turkish

m jur. orman suclan
gelände n koruluk
mei-ster m orman amiri recht n orman hukuku
revier n revir
wesen n: "Wirtschaft /;
Wissenschaft / ormancilik

FORSYTHIE : German Turkish

bot. altm cam

FORT : German Turkish

n mit. münferit istihkäm; tabya, kalefort
(weg) gitmiş, kaybolmuş
(weiter) devam
(vorwärts) ileri(-ye); und so ~ ve saire; Sie sind schon ~. Gittiler. ~ mit dir! Defol! Çık dışarı! Nichts wie ~ von hier! Kaçalım tabana kuvvet! Nur immer ~! F Devam ediniz! ~ mit schaden! Zararın neresinden dönülürse kardır. ~ und ~ daima; her zaman; in einem ~ kesilmeden, mütemadiyen, biteviye, boyuna, durmadan

FORTAB : German Turkish

;
an bundan böyle; ilerde

FORTBEGEBEN : German Turkish

: sich ^ bir y erden ayniip gitmek

FORTBESTAND : German Turkish

m baki kalma; beka, kalim ^bestehen baki kal-mak; beka bulmak; sürüp gitmek; yasamakta devam etm

FORTBEWEGEN : German Turkish

yerinden kimildatmak; sich ~ yerinden kimil-danmak, hareket etm. 9ungs.art / seyrühareket tarzi

FORTBILDEN : German Turkish

terakki ettirmek; erginlestirmek; sich ~ malu-matini geni?letmek 9ung/tekemmül, erginlesme ^ungs-kursep/. perfeksiyon kurslan °ungs.schule/meslek okulu

FORTBLASEN : German Turkish

üfleyerek cikarmak; üfürmek

FORTBLEIBEN : German Turkish

l. (wegbleiben) gelmemek; ispati vücut etme-mek
(ausbleiben) dönmekte gecikmek

FORTBRINGEN : German Turkish

l. iletmek, nakletmek, götürmek
(an e-n sicheren Ort) asirmak
(durchbringen) a) (P.) maisetini temin etm.; gecindirmek b) (Pflanzen) yetistirmege muvaffak olm.; sich ~ (mit) bsi yapmakla gecimini temin etm

FORTDAUER : German Turkish

devam: sürüp gitme ^n l. devam etm., temadi etm., sürüp gitmek
payidar olm., baki kalmak 9nd devamli, sürekli

FORTDENKEN : German Turkish

ir yerde bsin bulunmadi^im tasavvur etm

FORTDRÄNGEN : German Turkish

ite kaka b-ni uzaklastirmak

FORTDÜRFEN : German Turkish

F gitmek mezuniyetini haiz olm

FORTEILEN : German Turkish

cabucak ayniip gitmek

FORTENTWICKELN : German Turkish

gelismesini devam ettirmek; sich ^ gelis-mesine devam etm

FORTERBEN : German Turkish

: sich ~ irsen intikal etm.; (auf j-n) b-ne gecmek

FORTFAHREN : German Turkish

l. vasita ile baska bir yere götürmek
(fortsetzen) bse devam etm.
(P.) ayniip gitmek

FORTFALLEN : German Turkish

s. wegfallen

FORTFLIEGEN : German Turkish

s. wegfliegen

FORTFLIEßEN : German Turkish

akip gitmek

FORTFÜHREN : German Turkish

l. (wegbringen) baska bir yere götürmek
(weiterführen) devam ettirmek
(Geschäft) yürütmek °ung /: Der vorliegende zweite Band bildet die ^ und den Abschluß des Werkes. Bu ikinci eilt birincinin devamini ve eserin tamamini teskil etmektedir