Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
FORTGANG : German Turkish

m l. (Fortdauer) devam
(Weiterentwicklung) terakki, gidis
(Weggang) aynhs; den ^ von et. sichern bsi ayakta tutmak

FORTGEBEN : German Turkish

l. (S.) elden cikarmak
(P.) evden ayirarak baska bir yere göndermek

FORTGEHEN : German Turkish

l. (fortdauern) devam etm., sürüp gitmek
(weggehen) ayniip gitmek; gözden uzaklasmak
(denselben Weg) aym yoldan gitmek; nicht wieder ^ (lästiger Besuch) postu sermek

FORTGESCHRITTEN : German Turkish

(Schüler usw.) ilerlemis

FORTGESETZT : German Turkish

l. (Adj.) daimi, devamli, sürekli
(Adv.) daima, mütemadiyen; es Verbrechen jur. müteselsil suc

FORTGIEßEN : German Turkish

dökmek, akitmak

FORTGÜRTEL : German Turkish

m mil. tabyalar muhiti

FORTHABEN : German Turkish

F: Er möchte ihn gerne ^. Onun defolup gitme-sini pek istiyor

FORTHELFEN : German Turkish

l. ilerlemesine yardim etm.
ßg. isinin ilerle-mesi hususunda b ne yardimi dokunmak; sich ^ l. kendi k-ne ilerlemek
gecinmek

FORTHIN : German Turkish

undan böyle; ilerde

FORTHINKEN : German Turkish

topallayarak ayrilmak

FORTJAGEN : German Turkish

(tr.) L (Tier) kislemek, kovmak
(P.) kapi disan etm.; yol vermek; yürütmek; pabuclanni eline vermek; V: haydamak; (intr.) l. (zu Pferde) dörtnala kosturarak gitmek (a.allg.) hizia ayniip gitmek

FORTKOMMEN : German Turkish

l. (vorwärts kommen) ilerlemek
(vorankommen) a) islerini yoluna koymak; terakki etm. b) (Pflanzen) nesvünema bulmak
(versetzt werden) baska bir yere tayin edilmek; ayrilmak
(abhanden kommen) kaybolmak
(schleunigst weggehen) kacmak; Mach, daß du fortkommst! ^ekil oradan! Defol! ° n: sein ^ haben ekmek parasim cikarmak

FORTKRIECHEN : German Turkish

sürtünerek aynimak

FORTKRIEGEN : German Turkish

F s. fortbringen

FORTKÖNNEN : German Turkish

ir yerden ayniabilmek

FORTLASSEN : German Turkish

l. b-nin gitmesine müsaade etm.; b-ni serbest birakmak
(auslassen) hazfetmek, unutmak, atlamak

FORTLAUFEN : German Turkish

l. kacmak
(weitergehen) devam etm.
d l. (Adj.) sürekli, devamli
(Adv.) mütemadiyen; hi

FORTLEBEN : German Turkish

yasamaga devam etm.; in seinen Werken ^ eser-leriyle yasamak

FORTLOCKEN : German Turkish

hile ile kandirarak bir yerden uzaklastirmak

FORTMACHEN : German Turkish

l. F bse devam etm.
dial. hareket etm.. gitmek

FORTMÜSSEN : German Turkish

l. (P.) aynimaga mecbur olm.
(S. od. Tier) kaldinimasi läzim olm

FORTNEHMEN : German Turkish

almak, kaldirmak, nezetmek

FORTPFLANZEN : German Turkish

l. üretmek
phys. yaymak, nesretmek; sich ^ l. üremek
phys. yäyilmak, intisar etm.
biol. cogal-mak
(überspringen) bse sirayet etm.
(sich vererben) b-ne gecmek

FORTPFLANZUNG : German Turkish

l. intisar, yayilma
a. techn. sirayet
(geschlechtliche) cinsi cogalma; eseyli üreme
s.geschwin-digkeit / phys. sirayet sürati; yayilim hizi s.organe pl. biol. tenasül uzuvian; üreme organlan
s.trieb m tenasüli garize