Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
HALBSCHWERGEWICHT : German Turkish

n yarım ağır sıklet

HALBSCHWESTER : German Turkish

f yalnız ana (veya baba) bir kız kardeş; üvey kızkardeş

HALBSEIDEN : German Turkish

yarı ipekli
sahte, suni, yapmacık

HALBSTARKE : German Turkish

m bluğa ermemiş terbiyesiz genç

HALBSTÜNDIG : German Turkish

yarım saatlik

HALBSTÜNDLICH : German Turkish

her yarım saatte bir olan

HALBSÜß : German Turkish

tatlı sert

HALBTAGSBESCHÄFTIGUNG : German Turkish

f yarım günlük iş

HALBTON : German Turkish

m mus. yarım ses

HALBTOT : German Turkish

yarı ölü

HALBTRAB : German Turkish

m (des Pferdes) eskin
trauer / matem müddeti-nin ikinci yansi 2trocken (Sekt) dömisek 2verkohlt yan yanmis;
es Holz öksü, pardi Q verrückt delimsi; yan deli (od. akilli); ~ werden yanm aklini kaybetmek –vers m misra, dize
vokal m phon. yan ünlü Qvoll yan dolu; yanya kadar dolu ^wach yan uyanik; uyku ile uyaniklik arasinda
waise / anasi veya babasi ölmüs olan; (yan) yetim 2wegs l. yanyol
(einigermaßen) olduk^a; bir dereceye kadar; asägi yukan; nur ^ verstehen yan anla-mak
welt/dörnimond
weitdame/dömimonden, kokot; fena kadin
wertszeit / (Atomphysik} yanlama müddeti 9wlld yan vahs?
wissen n yanmyamalak bilgi
wolle / pamukla kansik yünlü Qwüchsig buluga ermemis
zeit/ (Sport) devre, haftaym, yan vakit

HALBTÄTIG : German Turkish

yarım günlük

HALDE : German Turkish

l. (Abhang) sev, inis, bayir
kömür (cüruf. ta§) yigim

HALER : German Turkish

m (,ek kuronunun yüzde biri

HALF-VOLLEY : German Turkish

m (Tennis) dömivole

HALFTER : German Turkish

l. m, n (va. f) (Zaum ohne Gebiß) yular
/ (Pistolentasche am Sattel) tabancalik; eyer kuburu
kette/ yular zinciri Qn (Pferd) ata yular baglamak

HALIKARNASSOS : German Turkish

n. pr. bist. Halikarnas

HALL : German Turkish

m l. ses, sada, tanin
(Dröhnen) tangirdama, inilti, gürleme, gümbürdeme

HALLE : German Turkish

l. genis sofa; divanhane, hol; büyük salon
(Markt2) hal
(Vor2) hol, dehliz
(FIugzeug9) hangar
(Turn2) jimnastikhane
(Säulen2) revak
(offene) pergola
(auf e-r Messe) paviyon

HALLELUJAH : German Turkish

n Allaha cok sükürl Lehülhamt!

HALLEN : German Turkish

l. ötmek, aksetmek, tmlamak; ein ein ötmek
(dumpf) tangirdamak; tangir tungur etm., gümlemek
d sadali, iniltili

HALLENSCHWIMMBAD : German Turkish

n. üstü kapall yüzme havuzu
turnen n salon jimnastigi

HALLIG : German Turkish

Schleswig-Holsteinin bati klyilan önündeki ada (-lar)

HALLO : German Turkish

l. alo! bakar mism!
s. he. 2 n gürültü, heyecan Sdri m sen fakat hoppa adam

HALLUZINATION : German Turkish

sann, birsam, halüsinasyon; an
en leiden sannlamak Siert halüsine