Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
INTERREGNUNI : German Turkish

n fasilai saltanat

INTERROGATIV : German Turkish

(-um) n s.
adverb;
partikel;
pronomen.
ad-verb n gr. soru belirteci; (istifham zarfi)
partikel / gr. soru ilgeci; (istifham edati) •pronomen n gr. l.(unver-bundenes) soru adili; (istifham zamiri)
(verbundenes) soru (istifham) sifati

INTERTRIGO : German Turkish

med. pisik

INTERTYPE : German Turkish

typ. entertip

INTERVALL : German Turkish

n l. mus. aralik, fasila, enterval
(allg.) aralik

INTERVENIEREN : German Turkish

l. kansmak, müdahale etm.
(vermitteln) araya girmek, tavassut etm. ~iionf l. müdahale
tavas-sut
tionist m pol. müdahaleci
tionismus m pol. müda-halecilik

INTERVIEW : German Turkish

n enterviyu, müläkat, görüsme ~en b-le müläkat etm.. b-ne müläki olm

INTERVOKALISCH : German Turkish

iki ünlü arasmda bulunan (ses)

INTERZELLULAR : German Turkish

iol. hücrelerarasi, göze(-ler)arasi ^raum m hücrelerarasi (gözearasi) bosluk

INTERZONAL : German Turkish

; Interzonen- l. urspr. bölgelerarasi
(heute) Bati ile Do^u Almanya arasinda(ki)

INTESTATERBE : German Turkish

m jur. kanuni mirasci

INTHRONISATION : German Turkish

tahta cikar(il)ma 2ieren tahta cikannak

INTIM : German Turkish

l. samimi, kalbi; icii disli; yagli balli; senli benli
(eng) sik; siki fiki; mahrem, gizli
(sexuell) cinsi;
er Freund samimt (od. yakin) dost;
er Verkehr eins! müna-sebet ^a l. an. intima
samimt dost (kadin) ^ttät / l. samimiyet, teklifsizlik
siki fiki arkadaslik
mah-remiyet °us m samimi dost (erkek)

INTOLERANT : German Turkish

müsamahasiz, mutaassip 9z / müsamahasizlik, taassup, hosgörmeziik

INTONATION : German Turkish

l. mus. entonasyon
phon. perdelenme, titremleme, tasavvut, tonlanmä
Th. sesleme, tinim

INTOXIKATION : German Turkish

med. entoksikasyon

INTRAMUSKULÄR : German Turkish

entramüsküler, beyneladale

INTRANSIGENT : German Turkish

softa kafali; uzlasmaz, yumusamaz 2z / softalik

INTRANSITIV : German Turkish

gr. läzim, ge(;issiz; gayri müteaddi

INTRAVENÖS : German Turkish

med. entravenöz
zellular;
zellulär biol. hücre i

INTRIGANT : German Turkish

; 2 m; 2in / entrikaci, hilekär, desiseli, firildak^i; kose müftüsü; fitneci, düzenbaz, dolap

INTRIGIEREN : German Turkish

saman altindan su yürütmek; anahtar uydurmak; duzen kurmak; fitne etm.; (gegen j-n) b-ne karsi entrika cevirmek

INTRODUKTION : German Turkish

l. mukaddeme, giris
mus. makama giris

INTROSPEKTION : German Turkish

psycfi. i

INTROVERTIERT : German Turkish

psych. i^edönük