Germany
SCHNAUFEN : German Turkish
l. (keuchen) solumak; (Pferd) ofkarmak
(atmen) teneffüs etm., solunmak 2er m F soluk, nefes 9erl n F hum. (eski) otomobil
SCHNAUZBART : German Turkish
m l. gür ve uzun bıyık
gür ve uzun bıyığı olan 2barttg palabıyık, posbıyık
SCHNAUZE : German Turkish
l. (e-s Tieres) ağız ve burun
(e-r Kanne) ağız, emzik
V insan ağzı; die ^ halteri V çenesini tutmak; sesini kesmek; e-e grope ^ haben V farfaralık etm.; frei nach ^ V plansız, hazırlanmadan; die ~ voli haben (von) V bşden bıkmak
en.brasse / zo. istrongilos
SCHNECKE : German Turkish
l. zo. sümüklüböcek, salyangoz
(e-r Saule) helezoni kıvrım
(der ühr) saat zinciri kurma çarkı
techn. sonuz vida d işi isi
(der Geige) keman başı
an. (im Ohr) salyangoz, helezon
(-n pl.} a) (Haartracht) kulak etrafında saç kıvrımı b) zo. karındanbacaklılar, zatülercülülbatniye;/-/2 zur ^ machen F sert sözler söylemek; paylamak, çıkışmak; adamakıllı donatmak
SCHNECKENFÖRMIG : German Turkish
sarmal, helezoni 9gang m l. techn. helezon hatvesi
yavaş yürüme; bati hareket 2gehause n sümüklüböcek kabuğu 9getriebe n nihayetsiz vida me-kanizması 2haus n s. °gehause. 2klee m bot. kaba yonca ^linie/s. Spirale. 2post/: mit der ~ fahren hum. çok ağır giden bir taşıtla seyahat etm. 9rad n techn. sonsuz dişli ^tempo n: im ~ kaplumbağa adımiyle; öküz arabası gibi; sich im — voranbewegen kağnı gibi gitmek
SCHNEE : German Turkish
m l. met. kar
(Eier2) çalkanmış yumurta akı; Es ist plötzlich ~ gekommen. Hava kara çevirdi,
SCHNEEBALL : German Turkish
m l. kar topu
bot. kartopu; top ağacı; sich mit
en werfen kar topu oynamak
SCHNEEBEDECKT : German Turkish
karla örtülü; karlı
SCHNEEBESEN : German Turkish
m l. kar süpürgesi
(Küchengerat) yumurta çalkalayacak tel
SCHNEEBLIND : German Turkish
kardan gözleri kamaşan; karık; ~ werden karıkmak
SCHNEEBLINDHEIT : German Turkish
f karık
SCHNEEBRILLE : German Turkish
f kar gözlüğü
SCHNEEEULE : German Turkish
f zo. beyaz kukumav kuşu
SCHNEEFALL : German Turkish
m kar yağışı; (leichter) sepken
SCHNEEFLOCKE : German Turkish
f kar lapası; (dicke) kuşbaşı kar
SCHNEEFRÄSE : German Turkish
f kar küreme makinesi
SCHNEEGANS : German Turkish
f l. zo. kar kazı
Schl. ahmak kadın (od. kız)
SCHNEEGESTÖBER : German Turkish
n kar fırtınası; tipi; Ein ~ setzte ein. Hava tipiledi,
SCHNEEGLÄTTE : German Turkish
f köreşe
SCHNEEGLÖCKCHEN : German Turkish
n bot. l. kardelen; süt çiçeği
(großes) kar çiçeği
SCHNEEGRENZE : German Turkish
f l. toktağan (od. müstemir) karların hududu
kar ile yağmur yağışı arasındaki hudut
SCHNEEHUHN : German Turkish
n zo. kar tavuğu
SCHNEEIG : German Turkish
l. karlı
fiğ. bembeyaz
SCHNEEKETTE : German Turkish
f kar zinciri
SCHNEEKÖNIG : German Turkish
m dial. s. Zaunkönig. sich wie ein — freuen sevincinden kınalar yakmak; bşe deli olm.; ayakları yere basmamak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani