Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KIPIŞIK : Turkish Turkish

kirpikleri yapışık gibi olan (kimse)

KIPIŞTIRMA : Turkish Turkish

kıpıştırmak eylemi

KIPIŞTIRMAK : Turkish Turkish

gözkapaklarını üst üste birçok kez açıp kapamak

KIPKIP : Turkish Turkish

gözünü çok kırpan (kimse)

KIPKIRMIZI : Turkish Turkish

her yanı kırmızı ya da çok parlak kırmızı

KIPKIRMIZI KESİLMEK ( YA DA OLMAK) : Turkish Turkish

(yüz için) herhangi bir nedenle çok kızarmak

KIPKIZIL : Turkish Turkish

her yanı kızıl ya da çok kızıl

KIPKIZIL : Turkish Turkish

koyu, aşırı

KİPLEME : Turkish Turkish

kiplemek eylemi, °modülasyon

KİPLEMEK : Turkish Turkish

kipleyici imi uygulamak

KİPLEYİCİ : Turkish Turkish

kiplemeyi gerçekleştiren doğrusal aygıt, °modülatör

KİPLİK : Turkish Turkish

konuşucu ile dinleyici arasındaki bildirişimin türüne göre önermenin anlamını belirleyen dilsel ya da edimbilimsel nitelikleri

KİPLİK : Turkish Turkish

önermelerin yalın, belkili ya da zorunlu olma nitelikleri

KIPMA : Turkish Turkish

kıpmak eylemi

KIPMAK, -AR : Turkish Turkish

gözkapaklarını çabucak açıp kapamak

KIPTİ : Turkish Turkish

mısır halkından olan kimse

KIPTİ : Turkish Turkish

(yanlış olarak) çingene

KIPTİ : Turkish Turkish

kıptilerle ilgili olan

KIPTİLİK : Turkish Turkish

kıpti olma durumu

KİR : Turkish Turkish

herhangi bir şeyin ya da vücudun üzerinde oluşan, biriken pislik

KİR : Turkish Turkish

utanılacak durum, leke, °şaibe

KIR : Turkish Turkish

eyazla az miktarda karanın karışmasından oluşan renk

KIR : Turkish Turkish

u renkte olan

KIR : Turkish Turkish

kent ve kasabaların dışında kalan, çoğu boş ve geniş yer

KIR : Turkish Turkish

orman, dağ vb.'ye karşıt olan açıklık yer