Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KIR BEKÇİSİ : Turkish Turkish

kırların ve ovaların güvenliğiyle görevli kimse

KIR BOYNUNU! : Turkish Turkish

defol! çekil! git!

KIR ÇİÇEĞİ : Turkish Turkish

kırlarda kendiliğinden yetişen çiçek

KIR EĞLENCESİ : Turkish Turkish

kırda yapılan eğlence

KIR GERİLLASI : Turkish Turkish

dağlarda, köy ve kasabalarda eylem yapan çete

KIR KAHVESİ : Turkish Turkish

kırda bulunan, çoğunlukla küçük kahve

KIR KOŞUSU : Turkish Turkish

kırlarda, ormanlarda, hendeklerden, yükseltilerden geçerek yapılan koşu, °kros

KİR PAS : Turkish Turkish

kir

KIR SERDARI : Turkish Turkish

kırlarda eşkıyanın ardına düşüp yolların güvenliğini sağlamakla görevli örgütün başı

KİRA : Turkish Turkish

ir konutun, bir mülkün ya da taşıt gibi herhangi bir şeyin belli bir bedel karşılığında, bir süre için sahibi tarafından başkasına verilmesi, °icar

KİRA : Turkish Turkish

u biçimde tutulan bir şey için karşılık olarak ödenen para

KIRAAT ETMEK : Turkish Turkish

okumak

KIRAAT, -Tİ : Turkish Turkish

okuma

KIRAAT, -Tİ : Turkish Turkish

okuma kitabı

KIRAAT, -Tİ : Turkish Turkish

kuran'ın belli kural ve işaretlere göre okunması

KIRAATHANE : Turkish Turkish

müşterilerinin okumaları için gazete ve dergi bulunduran, geniş, temiz ve iyi döşenmiş kahvehane

KIRAATHANE : Turkish Turkish

kahve, kahvehane

KIRAÇ : Turkish Turkish

verimsiz ya da sulanmayan, bitek olmayan (toprak)

KIRAÇA : Turkish Turkish

ıstavrit balığının küçüğü

KIRACAK : Turkish Turkish

nal çakıldıktan sonra tırnağın naldan taşan bölümlerini kesmekle kullanılan bıçak

KİRACI : Turkish Turkish

ir şeyi, bir yeri kirayla tutan kimse, °müstecir

KİRACILIK : Turkish Turkish

kiracı olma durumu

KIRAÇLAŞMA : Turkish Turkish

kıraç duruma gelme, verimsizleşme

KIRAÇLAŞMAK : Turkish Turkish

kıraç duruma gelmek, verimsizleşmek

KIRAÇLAŞTIRMA : Turkish Turkish

kıraç duruma getirme