Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KIVIRCIK : Turkish Turkish

kıvırcık salata

KIVIRCIK SALATA : Turkish Turkish

yeşil salata, yaprakları kıvırcık bir tür marul

KIVIRIŞ : Turkish Turkish

kıvırmak eylemi ya da biçimi

KIVIRMA : Turkish Turkish

kıvırmak eylemi

KIVIRMAK : Turkish Turkish

ükmek, eğmek

KIVIRMAK : Turkish Turkish

kenarından katlamak, bükmek

KIVIRMAK : Turkish Turkish

ir giysinin ya da kumaşın kenarını bükerek tersinden dikmek

KIVIRMAK : Turkish Turkish

kalçalarını iki yana sallayarak oynamak ya da yürümek

KIVIRMAK : Turkish Turkish

aşarmak, başa çıkmak, becermek, hakkından gelmek

KIVIRMAK : Turkish Turkish

uydurup söylemek

KIVIRMAK : Turkish Turkish

sapmak

KIVIRTMA : Turkish Turkish

kıvırtmak eylemi

KIVIRTMAK : Turkish Turkish

kıvırmak eylemini yaptırmak

KIVIRTMAK : Turkish Turkish

kalçalarını iki yana sallayarak oynamak, yürümek

KIVIRTMAK : Turkish Turkish

verdiği sözü yerine getirmemek için birçok sudan neden ileri sürmek, yan çizmek

KIVRACIK : Turkish Turkish

derli toplu ve işi kolay

KIVRAK : Turkish Turkish

canlı, hareketli, atik

KIVRAK : Turkish Turkish

akıcı, işlek

KIVRAK : Turkish Turkish

kolay ve çabuk kavrayan, işlek (zekâ)

KIVRAK : Turkish Turkish

yerli dokuması kara bezden yapılmış köylü kadın yeldirmesi

KIVRAK : Turkish Turkish

ınce tülbent ya da ipekli başörtüsü

KIVRAK : Turkish Turkish

aceleci

KIVRAK : Turkish Turkish

güzel, şık, yakışıklı

KIVRAKÇA : Turkish Turkish

kıvrak (bir biçimde)

KIVRAKLAŞMA : Turkish Turkish

kıvraklaşmak eylemi