Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KIVRAKLAŞMAK : Turkish Turkish

kıvrak bir duruma gelmek, kıvrak, canlı, neşeli olmak

KIVRAKLIK : Turkish Turkish

kıvrak olma durumu ya da kıvrakça davranış

KIVRAMAK : Turkish Turkish

uruşup toplanmak, kıvırcık duruma gelmek

KIVRAMAK : Turkish Turkish

hızlı yürümek

KIVRAMAK : Turkish Turkish

harekete geçmek

KIVRANDIRMA : Turkish Turkish

kıvrandırmak eylemi

KIVRANDIRMAK : Turkish Turkish

kıvranmasına neden olmak

KIVRANDIRMAK : Turkish Turkish

çok üzmek, acı çektirmek: aylığını geç ödeyerek işçilerini kıvrandırıyormuş

KIVRANIŞ : Turkish Turkish

kıvranmak eylemi ya da biçimi

KIVRANMA : Turkish Turkish

kıvranmak eylemi

KIVRANMAK : Turkish Turkish

ağrı, sancı gibi fiziksel ya da korku, heyecan gibi ruhsal nedenlerle vücut eğilip bükülmek, çırpınmak

KIVRANMAK : Turkish Turkish

acı çekmek, üzülmek

KIVRANMAK : Turkish Turkish

ir şeye çok gereksinme duymak

KIVRATMAK : Turkish Turkish

ıpi katladıktan sonra iyice bükmek ya da tel gibi şeyleri burmak

KIVRIK : Turkish Turkish

eğrilip bükülmüş yuvarlak bir biçim verilmiş

KIVRIKLAŞMA : Turkish Turkish

kıvrıklaşmak eylemi

KIVRIKLAŞMAK : Turkish Turkish

kıvrık duruma gelmek

KIVRIKLIK : Turkish Turkish

kıvrık olma durumu

KIVRILIŞ : Turkish Turkish

kıvrılmak eylemi ya da biçimi

KIVRILMA : Turkish Turkish

kıvrılmak eylemi, bükülme

KIVRILMA : Turkish Turkish

dağların oluşumuna neden olan, yerkabuğunun geniş ölçüde dalgalı bir biçim alması

KIVRILMAK : Turkish Turkish

eğrilip bükülmek

KIVRILMAK : Turkish Turkish

kıvırcık, dalgalı bir duruma gelmek

KIVRILMAK : Turkish Turkish

yuvarlak bir biçim almak

KIVRILMAK : Turkish Turkish

(dar bir yere) büzülerek yatmak