Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ÖDÜ KOPMAK ( YA DA PATLAMAK) : Turkish Turkish

ansızın çok korkmak

ÖDÜ KOPMAK (YA DA PATLAMAK) : Turkish Turkish

ansızın çok korkmak

ÖDÜL : Turkish Turkish

ir başarı karşılığında verilen armağan, °mükâfat

ÖDÜL : Turkish Turkish

ir iyiliğe karşılık olarak verilen armağan, °mükâfat

ÖDÜL : Turkish Turkish

ilim, sanat, yazın spor gibi alanlarda başarılı görülenlere verilen armağan

ÖDÜL ALMAK : Turkish Turkish

herhangi bir iyilik ya da başarı karşılığında armağan almak

ÖDÜL VERMEK : Turkish Turkish

ödüllendirmek

ÖDÜLLENDİRİCİ : Turkish Turkish

doğru, iyi, yerinde bularak ödül yoluyla özendiren

ÖDÜLLENDİRME : Turkish Turkish

ödüllendirmek eylemi

ÖDÜLLENDİRMEK : Turkish Turkish

ir başarıyı ya da bir iyiliği ödülle değerlendirmek, °mükâfatlandırmak

ODUN : Turkish Turkish

yakılmak için kesilmiş, parçalanmış ağaç

ODUN : Turkish Turkish

anlayışsız ve kaba (kimse)

ÖDÜN : Turkish Turkish

uzlaşmaya varabilmek için hak, istek ya da savlarının bir bölümünden, karşı taraf yararına vazgeçme, °ivaz, °taviz

ODUN GİBİ : Turkish Turkish

anlayışsız, görgüsüz

ÖDÜN VERMEK : Turkish Turkish

ödünle uzlaşma sağlamak

ÖDÜNÇ : Turkish Turkish

ıleride geri verilmek ya da alınmak koşuluyla (alınan ya da verilen), borç

ÖDÜNÇLEME : Turkish Turkish

ödünç olarak alınmış, °ariyet

ÖDÜNÇLEME : Turkish Turkish

aşka bir dilden alınmış ve bütünüyle özümsenmemiş (sözcük)

ODUNCU : Turkish Turkish

odun kesen ya da satan kimse

ODUNCUL : Turkish Turkish

odunun içinde yaşayan, odunla beslenen (böcekler)

ODUNCULUK : Turkish Turkish

odun kesme ya da satma işi

ODUNKÖMÜRÜ, -NÜ : Turkish Turkish

odunun kömürleştirilmesiyle elde edilen, düşük kalorili kömür, mangal kömürü

ODUNLAŞMA : Turkish Turkish

kimi bitki gözelerinin odunözü denilen bir kimyasal madde alarak odunsu bir duruma girmeleri olayı

ODUNLAŞMAK : Turkish Turkish

(bitkilerde) odun durumuna gelmek

ODUNLAŞMAK : Turkish Turkish

kabalaşmak