Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ÖLKER : Turkish Turkish

ülger

OLMADIK : Turkish Turkish

daha önce hiç olmamış, alışılmamış, "olağan" karşıtı

OLMADIK : Turkish Turkish

gereksiz, yerinde olmayan davranış ya da söz

OLMAK, -UR : Turkish Turkish

varlık kazanmak, °meydana gelmek, °vuku bulmak

OLMAK, -UR : Turkish Turkish

gerçekleşmek ya da yapılmak

OLMAK, -UR : Turkish Turkish

ir görev, orun, san ya da nitelik kazanmak

OLMAK, -UR : Turkish Turkish

ir şeyi elde etmek, edinmek

OLMAK, -UR : Turkish Turkish

ir durumdan başka bir duruma geçmek

OLMAK, -UR : Turkish Turkish

herhangi bir durumda bulunmak

OLMAK, -UR : Turkish Turkish

uygun düşmek, yerinde görülmek

OLMAK, -UR : Turkish Turkish

yetişmek, olgunlaşmak

OLMAK, -UR : Turkish Turkish

hazırlanmak, hazır duruma gelmek

OLMAK, -UR : Turkish Turkish

ulunmak

OLMAK, -UR : Turkish Turkish

(özne olarak zaman bildiren sözcüklerle) geçmek, tamamlanmak

OLMAK, -UR : Turkish Turkish

sürdürmek, yürütmek

OLMAK, -UR : Turkish Turkish

ir kuruluşla, örgütle ilgili bulunmak, °mensup olmak

OLMAK, -UR : Turkish Turkish

(zaman bildiren bir adla) yaklaşmak, gelip çatmak

OLMAK, -UR : Turkish Turkish

ir şey, birinin mülkiyetine geçmek

OLMAK, -UR : Turkish Turkish

özne bir ad tamlaması olduğunda, belirtenin, belirtilene iyeliği düşüncesini anlatır

OLMAK, -UR : Turkish Turkish

ekeylemin geniş zamanı olan
dir (-dır) anlamında kullanılır

OLMAK, -UR : Turkish Turkish

sarhoş olmak

OLMAK, -UR : Turkish Turkish

uymak, tam gelmek

OLMAK, -UR : Turkish Turkish

yitirmek, elinden kaçırmak

OLMAK, -UR : Turkish Turkish

ir yerde doğmuş, yaşamış olmak

OLMAK, -UR : Turkish Turkish

u eylemin geniş zamanının tekil üçüncü kişisi olumlu olduğunda kabul, olumsuz olduğunda red anlatır