Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ÖYLE : Turkish Turkish

o yolda, o biçimde, o tarzda

ÖYLE : Turkish Turkish

o denli, o kadar, o derece

ÖYLE : Turkish Turkish

ıçinde "ne", "nasıl" gibi sorular bulunan tümcelerin sonuna geldiğinde,o tümcede anlatılan şeyin hoş karşılanmadığını ya da ona şaşıldığını anlatır

ÖYLE OLSUN : Turkish Turkish

peki, pekâlâ

ÖYLE ÖYLE : Turkish Turkish

öylece, yavaş yavaş

ÖYLE ŞEY ( YA DA ÖYLE YAĞMA) YOK! : Turkish Turkish

"öyle bir şey olmaz, öyle bir şey yapılmamalı" anlamında kullanılır

ÖYLE YA : Turkish Turkish

kuşkusuz, tabii, elbette

ÖYLECE : Turkish Turkish

o biçimde, tam öyle

ÖYLECE : Turkish Turkish

öylelikle

ÖYLELİKLE : Turkish Turkish

o yoldan, o biçimde, sonunda

ÖYLEMESİNE : Turkish Turkish

öylesine

ÖYLESİ : Turkish Turkish

ona benzer, onun gibisi

ÖYLESİNE : Turkish Turkish

aşırı bir biçimde, fazla

OYLUK : Turkish Turkish

uyluk

OYLUM : Turkish Turkish

ir cismin uzayda doldurduğu boşluk, °hacim, °cirim

OYLUM : Turkish Turkish

ıçi oyulmuş, çukur duruma getirilmiş

OYLUM : Turkish Turkish

esimde derinlik, üç boyutluluk etkisi, mimarlıkta mekân karşılığı

OYLUM OYLUM : Turkish Turkish

oymalı, girintili çıkıntılı

OYLUMLAMA : Turkish Turkish

esim ve yontu sanatında öğelere oylum duygusu ve biçim verme işi, °modelaj

OYLUMLAMAK : Turkish Turkish

esim ve yontuda öğelere oylum duygusu ve biçim vermek

OYLUMLAMAK : Turkish Turkish

küçülterek yapmak

OYLUMLU : Turkish Turkish

oylumu olan, °hacimli

OYLUMLU : Turkish Turkish

üyük, geniş

OYLUMLULUK : Turkish Turkish

oylumlu olma durumu

OYLUMÖLÇÜM : Turkish Turkish

derişimi bilinmeyen oylumdaki bir çözeltiye, derişimi bilinen bir ayraç katarak yapılan nicel çözümleme yöntemi