Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
PÖRSÜK : Turkish Turkish

gevşeyip sarkmış, yıpranmış

PORSUKAĞACI, -NI : Turkish Turkish

porsukgillerden, yaprakları iğne biçiminde, yaz kış yeşil bir orman ve süs ağacı (taxus baccata)

PORSUKGİLLER : Turkish Turkish

açıktohumlulardan, örneği porsukağacı olan bir familya

PÖRSÜKLÜK : Turkish Turkish

pörsük olma durumu

PORSUMAK : Turkish Turkish

pörsümek

PÖRSÜME : Turkish Turkish

pörsümek eylemi

PÖRSÜMEK : Turkish Turkish

gevşeyip sarkmak

PORTAKAL : Turkish Turkish

turunçgillerden bir ağaç (citrus aurantium)

PORTAKAL : Turkish Turkish

u ağacın kırmızıya çalan sarı, toparlak ya da söbe, kabuğu güzel kokulu meyvesi

PORTAKALLIK : Turkish Turkish

portakal bahçesi

PORTAKALRENGİ, -Nİ : Turkish Turkish

portakalın kabuğunun rengi

PORTAKALRENGİ, -Nİ : Turkish Turkish

u renkte olan

PORTATİF : Turkish Turkish

kolay taşınabilen, katlanarak taşınabilir duruma getirilebilen, °seyyar

PORTATİF : Turkish Turkish

sökülüp başka yerde kurulma olanağı bulunan

PORTBAGAJ : Turkish Turkish

gereğinde arabanın üstüne takılabilen, yük koymaya yarayan metal düzenek

PORTBEBE : Turkish Turkish

ebekleri taşımada kolaylık sağlayan çanta

PORTE : Turkish Turkish

ir işin genişlik, önem derecesi, etki alanı

PORTE : Turkish Turkish

ir iş için gereken para tutarı

PORTE : Turkish Turkish

notaların, üzerinde ya da arasında yazıldığı beş koşut çizgi

PORTEKİZCE : Turkish Turkish

hint-avrupa dillerinden, portekiz'de ve portekiz uygarlığını benimsemiş ülkelerde konuşulan bir dil

PORTEKİZLİ : Turkish Turkish

portekiz halkından ya da bu halkın soyundan olan (kimse)

PORTFÖY : Turkish Turkish

para cüzdanı

PÖRTLEK : Turkish Turkish

(göz için) dışarıya doğru çıkık, patlak

PÖRTLEK : Turkish Turkish

cıvık şeylerin çatlayan kabuktan, delikten dışarıya çıkmış durumu

PÖRTLEME : Turkish Turkish

pörtlemek eylemi