Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
POSTANE : Turkish Turkish

posta ile gönderilen maddelerin kabul edildiği, postaya verilmiş maddelerin ayrım ve dağıtımının yapıldığı kamu hizmeti yapısı

POSTAYA ATMAK ( YA DA VERMEK) : Turkish Turkish

(mektup, gazete, paket vb. için) gideceği yere ulaşması için posta örgütüne vermek, postalamak

POSTAYI KESMEK : Turkish Turkish

ilgiyi kesmek

POSTAYI KESMEK : Turkish Turkish

ir şeyi yapmaktan vazgeçmek

PÖSTEKİ : Turkish Turkish

koyun ya da keçi postu

POSTER : Turkish Turkish

duvara asılmak için basılmış afiş ya da fatoğraf

POSTİŞ : Turkish Turkish

kadınların genellikle başlarının arkasına taktıkları ek saç

POSTMODERNİZM : Turkish Turkish

modern kuram ve biçemlerin egemenliğinin tartışılmasına dayanan bir hareket

POSTNİŞİN : Turkish Turkish

postta oturan, tekkenin şeyhi olan kimse

POSTRESTANT, -TI : Turkish Turkish

alıcı tarafından postaneden alınmak için gönderilen mektup ya da paket

POSTSCRİPTUM : Turkish Turkish

ulama, ek, °hamiş

POSTU DELDİRMEK : Turkish Turkish

kurşunla vurulmak

POSTU KURTARMAK : Turkish Turkish

öldürülmek tehlikesini atlatmak

POSTU SERMEK : Turkish Turkish

ir yerde, saygısızca ve uzun bir süre kalmak

POSTULAT, -TI : Turkish Turkish

konut (ii) , koyut

POŞU : Turkish Turkish

ir tür kenarları saçaklı ipek, pamuk, yün vb.'den yapılmış başörtüsü

POŞULU : Turkish Turkish

poşusu olan

POT BAŞI : Turkish Turkish

ırmakta potun yanaştığı kıyı yeri

POT KIRMAK : Turkish Turkish

yersiz ve karşısındakine dokunacak söz söylemek, °gaf yapmak

POT YAPMAK : Turkish Turkish

(dikişte) kabarıklık olmak

POT, -TU : Turkish Turkish

kötü dikiş nedeniyle kumaşta oluşan büzülme ya da kıvrım

POT, -TU : Turkish Turkish

yanlışlık, hata, °gaf

POT, -TU : Turkish Turkish

poker gibi, iskambil oyunlarında oyuncuların tümünce ortaya sürülen eşit miktardaki para ya da fiş

POT, -TU : Turkish Turkish

irmakları geçmek için kullanılan sal

POTA : Turkish Turkish

ıçinde maden ergitilen kap