Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
POTUR : Turkish Turkish

kırmalı ve potlu

POTUR : Turkish Turkish

arka tarafında kırmaları çok, bacakları dar bir tür pantolon

POTURLU : Turkish Turkish

potur giymiş olan

POUND : Turkish Turkish

yüz peniden oluşan ıngiliz para birimi

POYRA : Turkish Turkish

tekerleğin ortasında, parmakların sokulduğu çevresi delikli ağırşak

POYRAZ : Turkish Turkish

kuzeydoğudan esen soğuk yel

POYRAZ : Turkish Turkish

kuzey yönü

POYRAZLAMA : Turkish Turkish

poyrazlamak eylemi

POYRAZLAMAK : Turkish Turkish

(hava için) poyraz esmeye başlamak

POZ : Turkish Turkish

(resim ya da fotoğrafta) duruş

POZ : Turkish Turkish

fotoğrafta objektifin açık kaldığı süre

POZ : Turkish Turkish

yapay davranış kurum, çalım

POZ VERMEK : Turkish Turkish

fotoğraf çektirmek için durum almak

POZİSYON : Turkish Turkish

ir şeyin, bir nesnenin, bir kimsenin bir yerde bulunuş durumu, konum

POZİSYON : Turkish Turkish

ir kimsenin toplumsal durumu

POZİTİF : Turkish Turkish

olgulara, deneylere dayalı olarak kimi nitelikleri belli olan, olumlu, °müspet

POZİTİF BİLİM(LER) : Turkish Turkish

deney sonuçlarına dayanan bilim(ler), °müspet ilim(ler)

POZİTİF ELEKTRİK : Turkish Turkish

ir cam çubuğun bir kumaşa sürtünmesi sonucu oluşan, artı (+) imiyle gösterilen elektrik

POZİTİF FİLM : Turkish Turkish

film çekicisinde negatif film üzerine alınan siyah beyaz görüntülerin, renklerinin aslına uygun olarak oluşmasını sağlamak için kopya yapılan düşük duyarlıkta film, kopya film

POZİTİF GÖRÜNTÜ : Turkish Turkish

enkli ve siyah beyaz filmlerde doğadaki renklerin asıllarına uygun olarak belirlendiği görüntü

POZİTİF KUTUP : Turkish Turkish

elektrik yükü artı (+) olan kutup

POZİTİF SAYI : Turkish Turkish

kendisinden önce artı (+) imi bulunan sıfırdan büyük sayı

POZİTİFLİK : Turkish Turkish

pozitif olma durumu

POZİTİFLİK : Turkish Turkish

pozitif elektriklenme olayları gösteren bir cismin durumu

POZİTİVİST : Turkish Turkish

olgucu