Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
SABUNLU : Turkish Turkish

sabun sürülmüş fakat durulanmamış: başı sabunlu kalmış

SABUNLUK : Turkish Turkish

ıçine sabun konulan küçük kap

SABUNLUK : Turkish Turkish

sabunlanmak için kullanılan örgü

SABUNLUK : Turkish Turkish

sabun yapımına elverişli olan

SABUNOTU, -NU : Turkish Turkish

çöven

SABUNSUZ : Turkish Turkish

ıçinde sabun bulunmayan

SABUNSUZ : Turkish Turkish

sabun sürülmeden

SABUNTAŞI, -NI : Turkish Turkish

terzilerin kumaşı işaretlemek için kullandıkları,yeşilimsi ya da beyaz renkli, sertliği 1° olan magnezyum silikat

SABURA : Turkish Turkish

gemi safrası

SAC : Turkish Turkish

yassı, demir-çelik ürünü

SAC : Turkish Turkish

u nesneden yapılmış dışbükey pişirme aracı

SAC : Turkish Turkish

sactan yapılmış olan

SAÇ BAŞ : Turkish Turkish

saçların tümü

SAÇ BONCUĞU (CINCIĞI) : Turkish Turkish

örülmüş saçlara süsleme amacıyla takılan parlak boncuk

SAÇ EKTİRMEK : Turkish Turkish

kelliği tedavi etmek amacıyla saç diktirmek

SAÇ KURUTMA MAKİNESİ : Turkish Turkish

saç kurutmakta ve istenilen biçimi vermekte kullanılan makine, fön makinesi

SAÇ SAÇA BAŞ BAŞA ( SAÇ SAÇA BAŞ BAŞA GELMEK YA DA DÖVÜŞMEK) : Turkish Turkish

(genellikle kadınlar için) kıyasıya hırpalayarak kapışmak

SAÇ SAKALA KARIŞMIŞ : Turkish Turkish

saçı ve tıraşı uzamış, özensiz bir durumda

SAÇ, -ÇI : Turkish Turkish

aş derisini kaplayan kıllar

SAÇ, -ÇI : Turkish Turkish

kuyrukluyıldız çekirdeğini saran ışıklı gazyuvarı

SAÇAK : Turkish Turkish

kimi giyim eşyalarında ya da döşemeliklerde kumaş kenarlarına dikilen süslü iplikten püskül

SAÇAK : Turkish Turkish

(havlu, halı vb. için) kenarlardaki iplik püskülü

SAÇAK : Turkish Turkish

ir yapının herhangi bir bölümünü güneş ve yağmurdan koruması için, o bölümden dışa taşkın ve altı boşta olarak yapılan örtü

SAÇAK : Turkish Turkish

ir gaz ortama yerleştirilen ve yüksek bir gizil güç verilen bir nesnenin yüzeyinde oluşan ışık olayı

SAÇAK : Turkish Turkish

görünüşü saçağı andıran