Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
SAF, -FFI : Turkish Turkish

dizi, sıra

SAFAHAT, -TI : Turkish Turkish

evreler, °safhalar

ŞAFAK : Turkish Turkish

güneş doğmadan az önce beliren aydınlık

ŞAFAK SÖKMEK : Turkish Turkish

sabahleyin ortalık aydınlanmaya başlamak

ŞAFAKLAMAK : Turkish Turkish

sabahlamak

ŞAFAKLAMAK : Turkish Turkish

eli göze siper ederek, gözü kırparak bakmak

SAFALI : Turkish Turkish

şenlikli, eğlenceli

SAFARİ : Turkish Turkish

afrika'nın doğusunda toplu olarak yapılan yabanıl hayvan avı

SAFARİ : Turkish Turkish

toplu olarak ava çıkma

SAFARİ : Turkish Turkish

genellikle ketenden yapılan kısa pantolon, büyük cepli uzun ceket ve geniş kenarlı mantar şapkadan oluşan av kılığı

SAFÇA : Turkish Turkish

iraz saf (il2)

SAFÇA : Turkish Turkish

saf (ll1) bir biçimde, saf olarak

SAFDERUN : Turkish Turkish

kolayca aldatılan, °saf

SAFDİL : Turkish Turkish

kolayca aldatılan, °saf

SAFER : Turkish Turkish

ay takviminin ikinci ayı, sefer ayı

SAFFET, -Tİ : Turkish Turkish

temizlik, arılık

SAFHA : Turkish Turkish

evre

SAFHA : Turkish Turkish

faz

SAFİ : Turkish Turkish

katıksız, duru, temiz

SAFİ : Turkish Turkish

net

SAFİ : Turkish Turkish

yalnız olarak, yalnız, sadece

SAFİHA : Turkish Turkish

ınce, yassı ve geniş metal nesne, °levha

ŞAFİİ : Turkish Turkish

ıslamlıkta sünnet ehli denilen dört mezhepten biri

ŞAFİİ : Turkish Turkish

u mezhepten olan kimse

ŞAFİİ KÖPEĞİ GİBİ TİTREMEK : Turkish Turkish

çok titremek