Multilingual Turkish Dictionary Turkish

KANTİN : Turkish Risale

Fr. Kışla, fabrika, mekteb gibi yerlerde bakkal veya aşcı dükkânı

KANU' : Turkish Risale

Kanaat sâhibi. Kanaatkâr, kanaatli. Hakkına razı olan

KANUN : Turkish Risale

(C.: Kavânin) Herkesin uyması için devletin teşri kuvveti tarafından konulan her türlü meşru nizam, kaide, emir, nehiy ve yasaklar. * Kaziye-i külliye. Kâinatta Allah'ın koyduğu değişmez nizam

KANUN-U ASKERÎ : Turkish Risale

Askerlik kanunu

KANUN-U ESASÎ : Turkish Risale

Temel kanun. Temel ve esasa ait kanun. Bir bünyenin aslını ve mahiyetini teşkil eden kanun. (Bak: Teşkilât-ı esasiye)

KANUN-U KADİM : Turkish Risale

Eski âdet

KANUNEN : Turkish Risale

Kanuna göre. Kanunca. Kanuna uyarak. Kanun yolu ile

KANUNNAME : Turkish Risale

f. Kanun kitabı. Anayasa

KANUNİ : Turkish Risale

Kanuna dâir. Kanuna ait. * Avrupavâri kanuna vesile olan Osmanlı Padişahı Sultan Süleyman'ın bir nâmı. (Bak: Sultan Süleyman Han)

KANUNİYET : Turkish Risale

Kanunluluk. Kanun haline gelmek

KANUNŞİNAS : Turkish Risale

f. Kanun ve nizam koyan, kanunun inceliklerini bilen

KANVA' : Turkish Risale

Büyük burunlu kadın

KANZAA : Turkish Risale

İbik

KANİ' : Turkish Risale

(A, uzun okunur) Kanaat eden. Kendinde olan helâla razı olup, başkasının hiçbir şeyine göz dikmeyen. * Kanmış. İnanmış. Tatmin olmuş

KANİB : Turkish Risale

İnsan topluluğu

KANİF : Turkish Risale

İnsan cemaati. * Çok yağmur ve bulut. * Geceden bir parça

KANİSA : Turkish Risale

(C.: Kavânıs) Taşlık denilen ve kuşlarda olan bir organ

KANİT : Turkish Risale

(A, uzun okunur) (Kunut. dan) Kunut ve duâ eden. * İtaatlı. * Sükût eden

KANİTÎN : Turkish Risale

Kunut ve duâ edenler. Allah'a itaat ve ibadet edenler

KAPASİTE : Turkish Risale

Fr. İçine alma, ihtiva etme kabiliyeti. * Kabiliyet, bilgi

KAPIKULU : Turkish Risale

Osmanlı devletinin daimi ordusunu teşkil eden yaya ve atlı askerlerin bütününe verilen addır

KAPLICA : Turkish Risale

Üstüne bina yapılmış sıcak maden suyu, üstü örtülü kaynarca, ılıca

KAPORA : Turkish Risale

(Kaparo) Pey olarak verilen para

KAPRİS : Turkish Risale

Geçici heves. Maymun iştahlılık. İnsanın zayıf tarafı. Evham

KAPTAN-I DERYA : Turkish Risale

Vaktiyle bahriye nâzırı. Deniz kuvvetleri komutanı