Turkish
KAPUT : Turkish Risale
Fr. Askerlerin üstlük elbisesi, yağmurluğu. * Otomobillerin motor kısmını örten kapak
KAPÇAK : Turkish Risale
Tar: Eski zaman muharebelerinde muhasara edilen kalelerin duvarlarına tırmanmak için kullanılan büyük çengel
KAR : Turkish Risale
(C.: Kur-Kirân) Zift, kara boya. * Deve. Dağ keçisi. * Ses çıkmasın diye ayağın kenarıyla yürümek. * Küçük tepe. * Kara taşlı yer. * Kara büyük taş
KAR' : Turkish Risale
Vurmak. Çakmak. Kapı çalmak. * Savt. Avâz. Ses. * Kabak. * Gülsuyu kabı. * Eti soyulmuş kemik
KAR' (KUR') : Turkish Risale
(C.: Ekrâ) Cem'etmek, toplamak. * Okumak, kıraat
KAR'-UL ASÂ : Turkish Risale
Doktorun, hastanın bedenine vurup muâyene etmesi. * Mc: Hatayı hatırlatmak için işaret vermek ve ikaz etmek
KAR'UŞ : Turkish Risale
İki hörgüçlü deve. * Arslan eniği
KARA : Turkish Risale
(C.: Ekrâ) Arka
KARA' : Turkish Risale
Deve yavrusunda çıkan beyaz bir sivilce ve kabarcık. * Baştaki saçların hastalıktan dökülmesi
KARA'BELANE : Turkish Risale
Karnı büyük, yassı bir böcek
KARABASAN : Turkish Risale
t. Kâbus. Sıkıntılı ve korkunç rüya. * Bir kimsenin içine düştüğü pek sıkıntılı ruh durumu
KARABE : Turkish Risale
Kırba. Büyük testi
KARABET : Turkish Risale
Soyca yakınlık. Hısımlık. Akrabalık
KARABET-İ KALB : Turkish Risale
Kalb yakınlığı, gönül yakınlığı
KARABET-İ NESEBİYYE : Turkish Risale
Aynı soydan gelmek suretiyle olan asli hısım ve akrabalık
KARABET-İ SIHRİYYE : Turkish Risale
Kız alıp vermekle meydana gelen akrabalık, yakınlık, hısımlık
KARABORSA : Turkish Risale
Piyasadan çekilen eşyanın, yüksek fiatla satıldığı gizli pazar
KARABİN : Turkish Risale
(Kurban. C.) Kurbanlar. Allah için kesilen koyun, sığır ve deve gibi hayvanlar
KARAFİ : Turkish Risale
(Şihâbüddin Ahmed El-Karafi) Maliki Mezhebi'nin büyük âlimlerindendir. Milâdi 1285 de vefat etmiştir
KARAH : Turkish Risale
(C.: Akriha) Bina ve ağaç olmayan arazi
KARAKTER : Turkish Risale
yun. Huy. Mizac. Seciye. Bir şeyi benzerlerinden ayırdetmeğe yarayan temel hususiyet
KARAMİL : Turkish Risale
Örülüp ucu sarkıtılan saç bağı
KARAN : Turkish Risale
Mekke arzı
KARANFUL (KARANFÜL) : Turkish Risale
Yaprağı, çiçeği ve kokusu güzel ve uzun olan budaklı bir nebat. Karanfil
KARANTİNA : Turkish Risale
İtl. Bulaşıcı bir hastalığın yaygın olduğu bir ülkeden gelen kişileri, gemileri veya malları geçici olarak tecrit etme şeklinde alınan tedbir. * Hastahanede yatması gereken hastaların kayıt ve kabul işlerinin yapıldığı yer. * Bir bulaşıcı hastalığın yayılmasını önlemek üzere hasta olup olmadığı bilinmeyen insan ve hayvanlarla temasın menedilmesi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani