Multilingual Turkish Dictionary

RADİKAL

RADİKAL : Turkish English

n. radical, Jacobin

"RADİKAL" IN Other Languages

RADİKAL : Turkish Turkish

köklü, kesin, kökten

RADİKAL : Turkish Turkish

ve s. köktenci

RADİKAL : Turkish Turkish Hukuk

Köklü; kökten

RADİKAL : Turkish Turkish Tdk Karsiliklar

Köklü, kökten, köktenci

RADİKAL : Turkish Turkish Tip Terimleri

Sebebe yönelik, köklü

RADİKAL : Turkish Turkish Yabanci Kelimelerin Karsiligi

Fransızca radical. Dilimizde "kökten, temelden" anlamlarının yanı sıra "bilimde, dinde, siyasette esasa dönük yenilikler yapma eğiliminden yana olan" anlamında da kullanılan bu sözün bir başka anlamı da felsefede "yaşama biçimlerini, yaşama ilişkilerini eleştirip kökten değiştirme eğiliminde olan kimse"dir. Bu söze karşılık olarak Kurulumuzun önerisi kullanıma göre köklü, kökten ve köktenci'dir. Örnekler: Birtakım köklü tedbirler alındı. Türk halkı, Türk basınındaki köklü değişime yabancı kalmamalı. Köktenci bir çizgide olmasına rağmen dinî içerikli örgütsel ilişkilerden kaçınıyor

RADİKAL : Azerbaijani English Dictionary

I. i. radical II. s. radical; radikal mərkəz radical centre; radikal qrup radical group; radikal müalicə radical cure; radikal dəyişiklik radical / sweeping changes; radikal tədbirlər görmək to take* drastic measures [ˌmeʒ.
]; radikal siyasətçi a radical politician

RADİKAL : Turuz Farsca - Türkce

alqat

RADİKAL : Turuz Farsca - Türkce

gödən

RADİKAL : Turuz Farsca - Türkce

kök

RADİKAL : Turuz Farsca - Türkce

kökdənçi

RADİKAL : Turuz Farsca - Türkce

kökdənçi

RADİKAL : Turuz Farsca - Türkce

tamırıl

RADİKAL : Turuz Farsca - Türkce

təməlçi fondamantal

RADİKAL : Azerbaijani Explanatory Dictionary

[lat. radicalis
kök]
riyaz. Kökalma emeliyyatını, elece de kökalma-nın neticesini gösteren işare (,/").
kim. Bir kimyevi birleşmeden başqa kimyevi birleşmeye deyişmez keçen mole-kulda sabit atomlar qrupu.

RADİKAL : Azerbaijani Explanatory Dictionary

[lat.]
Radikallar partiyası-nın (sol siyasi partiyalardan birinin) üzvü, yaxud onun terefdarı olan şexs (bu partiya¬ların proqrammda dövlet çerçivesinde ve onun menafeyine uyğun olaraq demokratik islahat ireli sürülür).
İfrat siyasi görüşler, qeti hereket ve tedbirler terefdarı.

RADIKAL : Azerbaijani Explanatory Dictionary

sif. [lat.] Köklü, esaslı, qeti, çox tesirli. Radikal tədbirlər. Radikal dəyi-şikliklər.

RADIKAL : German Turkish

cezri, radikal, kökünden, esasli 2 n ehem. cezir, kok; die °en pl. müfritler, ültralar, radikaller 9inskl m F kizil partici veya asin milliyetci 9ismus m radikalizm, cezriye, köktencilik

RADIKAL : German Turkish

" {radi'ka:l} köklü; radikal, köktenci."

RADIKAL : German Turkish

kökünden, kökten, köklü, radikal

RADIKAL : German Turkish

köklü; radikal, köktenci