Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SOPHISTICATED MISSILE : English Turkish

karmaşık füze, gelişmiş füze, ileri teknolojili füze

SOPHISTICATED TACTICS : English Turkish

karmaşık taktikler, ileri strateji veya teknolojiye dayana taktikler, gelişmiş taktikler

SOPHISTICATED WEAPON : English Turkish

karmaşık silah, gelişmiş silah, ileri teknolojili silah

SOPHISTICATED WEAPONRY : English Turkish

karmaşık silahlar, gelişmiş silahlar, ileri teknolojili silahlar

SOPHISTICATEDLY : English Turkish

adv. güngörmüş bir şekilde, bilgili bir şekilde, pişkin bir şekilde; incelikle, nezaketle; karmaşık bir şekilde, karışık bir şekilde

SOPHISTICATION : English Turkish

n. entellektüellik, kültürlülük, çok yönlülük, kapsamlılık, ilerilik, kaşarlık, bilmişlik, pişkinlik, yapmacıklık, ince davranış, düşüncelilik

SOPHISTICATOR : English Turkish

n. karmaşıklaştıran kimse; safsata yapan kimse, yanıltan kimse, aldatan kimse, yanlış yönlendiren kimse

SOPHISTRY : English Turkish

n. safsata

SOPHOCLEAN : English Turkish

adj. Sofokles'e ait (antik Yunanlı dramatist)

SOPHOCLES : English Turkish

n. (MÖ.
406) Yunanlı dramatist, "Oedipus Rex" in yazarı

SOPHOMORE : English Turkish

n. ikinci sınıf öğrencisi (üniv.), ikinci yıl öğrencisi [amer.]

SOPHOMORIC : English Turkish

adj. toylarla ilgili; genç, taze, pişmemiş, olgunlaşmamış, tavına gelmemiş

SOPHOMORICALLY : English Turkish

adv. genç bir şekilde, taze bir şekilde, pişmemiş bir şekilde, olgunlaşmamış bir şekilde, tavına gelmemiş bir şekilde

SOPHY : English Turkish

n. İran hükümdarı [tar.]

SOPITE : English Turkish

v. uyutmak, yatırmak; suskunlaştırmak, sessizleştirmek, yatıştırmak; yerleştirmek, kararlaştırmak, bir şeyin sonlandırmak (Eski Kullanım)

SOPOR : English Turkish

n. sopor, derin uyku, ağır uyku

SOPORIFEROUS : English Turkish

adj. soporiferöz, uyku getiren, uyutan, uyuşturan, uyutucu

SOPORIFEROUSNESS : English Turkish

n. soporiferözlük, uyku getirici olma durumu, uyutan olma durumu, uyuşturucu olma durumu, uyutucu olma durumu

SOPORIFIC : English Turkish

n. uyutucu ilaç

SOPORIFIC : English Turkish

adj. uyutucu

SOPORIFICALLY : English Turkish

adv. uyku getirici bir şekilde, uyutan bir şekilde, uyuşturan bir şekilde, uyutucu bir şekilde

SOPOROSE : English Turkish

adj. uykulu, çok yorgun; uykuya teşvik eden

SOPPING : English Turkish

adj. sırılsıklam

SOPPING WET : English Turkish

adj. sırılsıklam

SOPPY : English Turkish

adj. sırılsıklam, su gibi, ıslak, yağmurlu, aşırı duygusal, sulugöz, sentimental, zayıf kişilikli