Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
STROPPY : English Turkish

adj. huysuz, aksi, küstah, saygısız

STRUCK : English Turkish

adj. grevde

STRUCK DUMB : English Turkish

adj. donakalmış

STRUCTURAL : English Turkish

adj. yapı, yapısal, organik

STRUCTURALISM : English Turkish

n. yapısalcılık

STRUCTURE : English Turkish

n. yapı, bünye, bina

STRUCTURE : English Turkish

v. planlamak, bütün olarak düşünmek

STRUCTURED QUERY LANGUAGE : English Turkish

planlanmış sorgu dili, (Bilgisayar) aramaları tanımlamak için veri tabanında kullanılan dil, SQL

STRUCTURELESS : English Turkish

adj. yapısız, plansız

STRUCTURES : English Turkish

n. inşaat

STRUCTURIZE : English Turkish

v. yapılaştırmak

STRUGGLE : English Turkish

n. boğuşma, çırpınma, uğraşma, mücâdele, savaş, gayret, çaba, uğraş, zahmet, çabalama

STRUGGLE : English Turkish

v. boğuşmak, savaşmak, mücâdele etmek, çabalamak, çalışmak, çırpınmak, debelenmek, uğraşmak

STRUM : English Turkish

n. tıngırtı, kulak tırmalayan ses, kötü çalma

STRUM : English Turkish

v. acemice çalmak, tıngırdatmak, kötü çalmak

STRUMA : English Turkish

n. guatr, sıraca

STRUMOUS : English Turkish

adj. guatr türünden, sıraca türünden, yastıksı

STRUMPET : English Turkish

n. orospu, fahişe

STRUT : English Turkish

n. kurumla yürüme, çalım, destek, payanda

STRUT : English Turkish

v. kurumla yürümek, çalımla yürümek, payanda ile desteklemek

STRUTT : English Turkish

n. bir soyadı

STRUTTING : English Turkish

n. kurumla yürüme, çalım, destekleme, payanda vurma

STRUTTING : English Turkish

adj. çalım satarak yürüyen, hindi gibi kabaran

STRYCHNINE : English Turkish

n. striknin

STUART : English Turkish

n. İngiltere ve İskoçya'da hüküm sürmüş kraliyet ailesi; bir erkek ismi; bir soyadı; Iowa'nın (ABD) güneybatısında bir şehir