Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
STUART MONARCHS : English Turkish

n. Stuart hükümdarları, 1603'ten 1714'e kadar İskoçya ve İngiltere'yi yöneten monarşi

STUB : English Turkish

n. kesilen ağacın kalan kütüğü, kalan kök (ağaç vb.), izmarit, kalem artığı, koçan

STUB : English Turkish

v. köklerden temizlemek, kökünden sökmek (ağaç), taşa çarpmak, vurmak, bastırıp söndürmek (sigara)

STUB OUT : English Turkish

astırıp söndürmek (sigara)

STUB UP : English Turkish

kökünden sökmek (ağaç)

STUBBLE : English Turkish

n. anız, biçilen tarlada kalan kökler, traşı gelmiş sakal, fırça gibi sakal, anızlı tarla

STUBBLE FIELD : English Turkish

n. anızlı tarla

STUBBLY : English Turkish

adj. anızlı, tıraşı gelmiş, fırça gibi

STUBBORN : English Turkish

adj. inatçı, aksi, dik başlı, dediğim dedik, dirençli, vazgeçmeyen, azimli

STUBBORN PERSON : English Turkish

n. katır, keçi

STUBBORNNESS : English Turkish

n. inatçılık, inat, dik kafalılık

STUBBY : English Turkish

adj. kütük gibi, güdük, kısa ve kalın, tıraşı gelmiş, fırça gibi, anızlı, ağaç kökleri ile dolu

STUCCO : English Turkish

n. sıva, dış kaplama

STUCCO : English Turkish

v. sıva ile kaplamak, sıva ile süslemek

STUCCO WORK : English Turkish

sıva, kumlu ve kireçli sıva

STUCK FAST : English Turkish

adj. kötü takılmış, sıkışmış

STUCK UP : English Turkish

kendini beğenmiş, kibirli, burnu havada

STUD : English Turkish

n. damızlık, iri başlı çivi, saplama, tavan yüksekliği, yaka düğmesi, krampon, damızlık at, azgın erkek, damızlıklar, hara

STUD FARM : English Turkish

n. hara

STUD HORSE : English Turkish

damızlık at, aygır

STUDBOOK : English Turkish

n. atın soyağacı defteri, atların şecere defteri

STUDEBAKER : English Turkish

n. 1960 ve 1970'lerde popüler olan Amerikan otomobil modeli

STUDENT : English Turkish

adj. öğrenci

STUDENT : English Turkish

n. öğrenci, stajyer, araştırıcı, gözlemci

STUDENT DAYS : English Turkish

n. öğrencilik günleri