Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
THE QUEEN MOTHER : English Turkish

Kraliçe Anne, Ana Kraliçe, Lady Elizabeth Angela Marguerite Bowes-Lyon (
2002), İngiltere Kraliçeşi Elizabeth'in annesi

THE QUEEN'S NECKLACE : English Turkish

n. kraliçenin kılyesi, Elmas Kolye İlişkisi, Fransız Devrimi'nden hemen önce Fransa Kralı XVI. Louis'in sarayında meydana gelen ve kamuoyunun düşüncesine göre Kraliçe Marie Antoinette'in de suça bulaşığı şaşırtıcı skandal olay

THE QUESTION IS : English Turkish

problem
, mesele şu ki
.., kendimize sormamız gereken şey

THE QUICK : English Turkish

n. canlılar

THE QUICK BROWN FOX JUMPS OVER THE LAZY DOG : English Turkish

hızlı kahverengi tilki tembel köpeğin üstünden atlar, İngilizce'deki en yaygın pangram/tekerleme

THE RABBI GERSHOM BAN ON BIGAMY : English Turkish

Haham Gershom bigamiyi (iki eşliliği) yasaklar, Haham Gershom tarafından uygulamaya konulan yasalar

THE RADIATOR IS LEAKING : English Turkish

adyatör akıyor

THE RADIO DOESN'T WORK : English Turkish

adyo çalışmıyor

THE RAIN FORESTS : English Turkish

Yağmur Ormanları, Amazon'daki ekvatoral ormanlar, Brezilya Ormanları

THE RAMONES : English Turkish

n. 1974'te New York City'de başlayan ve 1996'da dağılan önde gelen punk-rock grubu

THE READY : English Turkish

n. hazır para, peşin para, nakit

THE REAGAN PLAN : English Turkish

Reagan planı, Orta Doğu'daki çatışmaları önlemek için 1982 yılında ABD tarafından öneri

THE REAL : English Turkish

n. gerçek, realite, gerçeklik

THE REAL MC.COY : English Turkish

n. gerçeği

THE REAL MCCOY : English Turkish

hakikisi

THE REAL SITUATION : English Turkish

gerçek durum, en ince ayrıntısına kadar bakılan durum

THE REAL THING : English Turkish

gerçek şey, dürüst şey, hakiki nesne

THE REAPER : English Turkish

n. ölüm, azrail, ölüm meleği

THE REAR OFFSIDE TYRE : English Turkish

n. sağ arka tekerlek

THE REASON IS THAT : English Turkish

sebep şu ki,
.. buna bağlı, açıklaması şu
.., bu işin gerekçesi

THE REASON WHEREFORE : English Turkish

'ya bağlı sebepten, nedenden dolayı,
.. sebebiyle

THE RECENT PAST : English Turkish

yakın geçmiş, henüz yeni yaşanmış geçmiş, çok uzun zaman önce olmayan

THE RED ARMY : English Turkish

n. kızıl ordu

THE RED BADGE OF COURAGE : English Turkish

n. Skızıl cesaret nişanı, tephen Crane tarafından 1895 yılında yazılan roman İç Savaş esnasında Henry Fleming adındaki bir asker ve cesaretin anlamı hakkında; bu romana dayanan 1951 yapımı film; bu romana dayanan 1974 televizyon filmi

THE RED ROCK : English Turkish

n. kızıl kaya, Petra, Ürdün'ün güneyinde bulunan ve popüler bir turistik merkez olan Nabataeanlar'ın antik kenti