Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
THE SALT OF THE EARTH : English Turkish

n. en iyi tabaka, birinci sınıf insan

THE SAME : English Turkish

n. aynen, aynı şekilde, aynı, farksız, tıpkı, değişmemiş, farketmez

THE SAME APPLIES : English Turkish

aynısı
'a uygulanır, o yanı zamanda
'a uygun düşüyor, bu aynı zamanda
ile alakalı

THE SAME APPLIES TO : English Turkish

aynısı
'a uygulanır, yasa bu, bana göre o bu durum için aynısı

THE SAME OLD STORY : English Turkish

aynı hikâye, eski tas eski hamam

THE SAVIOR : English Turkish

n. hazreti İsa

THE SCALES : English Turkish

Terazi, zodyak takviminin terazi simgesi, Terazi Burcu

THE SCALES FELL FROM MY EYES : English Turkish

gözüm açıldı, aklım başıma geldi

THE SCARLET LETTER : English Turkish

n. kırmızı mektup, Nathaniel Hawthorne tarafından Puritan New England'da şekillendirilen roman (1850'de yayınlanan)

THE SCHNOZ : English Turkish

n. Jimmy Durante'in lakabı, James Francis Durante (
1980), Amerikalı koca burunlu komedyen ve aktör

THE SCHOOL OF PARIS : English Turkish

Paris okulu, II. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar uluslararası sanat merkezi (çok farklı sanatsal stillerin somutlaştığı- Kübizm, Fauvizm, Orphizm, vb.)

THE SCORE : English Turkish

n. durum, skor, ilişkilerin durumu, durumlar, olaylar, hakikatler

THE SCOTCH : English Turkish

n. İskoç halkı, İskoçlar

THE SCREEN : English Turkish

n. beyaz perde, sinema dünyası

THE SCRIPTURES : English Turkish

Kutsal Kitap, kutsal yazmalar, incilsel yazmalar

THE SCUM OF THE EARTH : English Turkish

n. ayaktakımı

THE SEA WILL BE CALM : English Turkish

deniz sakinleşecek, deniz durulacak, dalgalar hafifleyecek ve küçülecek (denizciler ve yüzücüler için tahmin)

THE SEAMY SIDE : English Turkish

n. çirkin tarafı, madalyonun tersi

THE SEAR AND YELLOW LEAF : English Turkish

n. hayatın sonbaharı

THE SECOND ARMY : English Turkish

ikinci ordu, Yom Kippur savaşında İsrail'e karşı savaşan Mısır askeri birimi

THE SECOND STOCK EXCHANGE : English Turkish

ikinci menkul kıymetler borsası, İsrail'de yüksek teknoloji şirketlerinin kaynaklarını güçlendirmeye odaklanacak ilave bir menkul kıymet borsası kurulmasına dair plan

THE SECOND TELEVISION AND RADIO AUTHORITY : English Turkish

ikinci radyo ve televizyon otoritesi/kurumu (veya ikinci kanal), ikinci İsrail televizyon istasyonundan ve onun yerel radyo yayınlarından sorumlu grup

THE SECRET DIED WITH HIM : English Turkish

sır onunla birlikte öldü, gizem onunla birlikte mezara gitti, sırrını açıklamadan can verdi

THE SECRET IS OUT : English Turkish

sır açığa çıktı, sır ortada, gizem açıklandı, sırlar şimdi açıkta, kedi çantadan çıktı

THE SECRET OF SUCCESS : English Turkish

n. başarının sırrı