Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
UPCOUNTRY : English Turkish

adv. iç kesimlerde

UPCOUNTRY : English Turkish

n. taşra, ülkenin iç kesimleri

UPCURRENT : English Turkish

n. yükselen hava akımı

UPDATABLE : English Turkish

adj. güncellenebilir, güncellemesi yapılabilir, güncel hale getirilebilir

UPDATE : English Turkish

v. güncelleştirmek, modernleştirmek, modernize etmek

UPDATE : English Turkish

n. güncelleştirme, modernleştirme, güncel veriler

UPDATING : English Turkish

n. güncelleme, güncel hale getirme işi, güne uygun hale getirme, modernleştirme, çağdaşlaştırma

UPDO : English Turkish

n. kabarık saç modeli

UPDRAFT : English Turkish

n. yukarı çekiş, havanın yükselmesi

UPDRAUGHT : English Turkish

n. havanın yükselmesi, yukarı çekiş

UPEND : English Turkish

v. dikine oturtmak, dikmek, boca etmek, başaşağı etmek, altüst etmek, tersini yapmak

UPFRONT : English Turkish

n. açık, belli, belirgin, dürüst, önde

UPGRADABILITY : English Turkish

n. yükseltilebilirlik, arttırılabilirlik, iyileştirilebilirlik, geliştirilebilirlik, geliştirilebilme yeterliliği, geliştirilebilme yeterliliği; terfi edilebilme yeterliliği, daha üst bir seviyeye çıkarılabilme yeterliliği, daha üst bir rütbeye yükseltilebilme olanağı; (Bilgisayar) en son donanım teknolojisi ve yazılım versiyonuna sahip olması için güncelleştirilebilme yeterliliği

UPGRADABLE : English Turkish

adj. yükseltilebilir, arttırılabilir, iyileştirilebilir, geliştirilebilir; terfi edilebilir, daha üst bir seviyeye çıkarılabilir, daha üst bir rütbeye yükseltilir; (Bilgisayar) en son donanım teknolojisi ve yazılım versiyonuna sahip olması için güncelleştirilebilir

UPGRADE : English Turkish

adj. yükselen, artan

UPGRADE : English Turkish

adv. yokuş yukarı

UPGRADE : English Turkish

n. yokuş

UPGRADE : English Turkish

v. yükseltmek, terfi ettirmek, artırmak, iyileştirmek, düzeltmek

UPGRADE SMB.'S STATUS : English Turkish

v. durumunu düzeltmek, terfi ettirmek

UPGRADER : English Turkish

n. yükselten, arttıran, iyileştiren, geliştiren; terfi eden, daha üst bir seviyeye çıkaran, daha üst bir rütbeye yükselten; (Bilgisayar) en son donanım teknolojisi ve yazılım versiyonuna sahip olması için bir bilgisayarı güncelleştiren

UPHEAVAL : English Turkish

n. yükselme, kabarma, büyük değişiklik, karışıklık, ayaklanma, devrim

UPHEAVE : English Turkish

v. yükseltmek, kaldırmak, yükselmek

UPHILL : English Turkish

adv. yokuş yukarı, yukarıya

UPHILL : English Turkish

adj. yokuş yukarı giden, yükselen, zahmetli

UPHILL BATTLE : English Turkish

zorlu mücadele, zorlu görev, çetin mücadele, çetin görev, zorlu iş