Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
UPON EXPIRATION OF THE ULTIMATUM : English Turkish

ültimatomun sona ermesiyle, ültimatomun bitmesi ve geçersiz hale gelmesiyle, daha önceden belirlenen zaman geçtiğinde

UPON MY ARRIVAL : English Turkish

varmamla birlikte, varışımla birlikte, buraya gelmemden sonra, buraya ulaşmamdan sonra

UPON MY HONOR : English Turkish

şerefim üzerine, namusum üzerine

UPON MY LIFE : English Turkish

hayatım üzerine, söz veriyorum, yemin ediyorum

UPON MY OATH : English Turkish

interj. yemin ederim, vallahi billahi

UPON MY SOUL ! : English Turkish

Tanrım!, Tanrım benim!, aman Tanrım!

UPON MY WORD : English Turkish

şerefim üzerine, namusum üzerine

UPON MY WORD! : English Turkish

söz, söz veriyorum, yemin ederim, güven bana

UPON OATH : English Turkish

adj. yeminli

UPON REQUEST : English Turkish

adv. isteği üzerine

UPON THIS : English Turkish

adv. bunun üzerine

UPPER : English Turkish

n. üst parça, üst diş, uyarıcı, amfetamin

UPPER : English Turkish

adj. üstteki, üst

UPPER BERTH : English Turkish

n. üst yatak

UPPER BRANCHES : English Turkish

ağaç dalları

UPPER CASE : English Turkish

üyük harf

UPPER CASE PUNCTUATION : English Turkish

üyük harf noktalama, noktalamaları harflerin üzerine yerleştirme metodu

UPPER CHAMBER : English Turkish

üst meclis, parlamento üst meclisi, senato, parlamentonun iki meclisinden biri

UPPER CIRCLE : English Turkish

üst tabaka

UPPER CIRCLES : English Turkish

üst tabaka, toplumun elit kesimi, yüksek sosyete, üst sınıf

UPPER CLASS : English Turkish

üst tabaka

UPPER CLASS : English Turkish

üst sınıf, toplumun görece yüksek ekonomik statülü kesimi, üst tabaka

UPPER CLASSES : English Turkish

n. üst tabaka, yukarı sınıflar

UPPER CRUST : English Turkish

yüksek sosyete

UPPER DECK : English Turkish

üst güverte