Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
UPSLOPE : English Turkish

adv. yokuş yukarı, daha yukarı bir noktada, daha yüksek bir yokuşta

UPSLOPE FLOW : English Turkish

n. (Meteoroloji) yukarıya akım, anabatik rüzgâr, yamaç esintisi, yukarı istikametteki akımın yarattığı rüzgâr

UPSTAGE : English Turkish

adv. sahne arkasında, sahne arkasına

UPSTAGE : English Turkish

v. sahne arkası

UPSTAGE : English Turkish

adj. sahne arkasındaki, kendini beğenmiş, kibirli

UPSTAIR : English Turkish

adj. yukarıda, yukarı katta, üst katta, bir binanın üst katında bulunan, bir binanı yukarı katından yer alan; merdivenin başında bulunan, merdivenin üst tarafında bulunan; bir yapının üst kısmında yer alan

UPSTAIR : English Turkish

adv. yukarıya, bir binanın üst katına; yukarı doğru giden merdiven; yukarı doğru, yukarı yönlü

UPSTAIRS : English Turkish

n. üst kat, üst katlar

UPSTAIRS : English Turkish

adv. üst kata, üst katta, yukarıda, kafadan, aklen

UPSTAIRS DOWNSTAIRS : English Turkish

üstkattakiler altkattakiler, alt kat; Üst gelir grubuna ait bir ev halkı ile hizmetçilerini konu alan 1970'lerin sonlarında yayınlanan İngiliz televizyon dizisi ("Masterpiece Theatre" dizisinin bir kısmı)

UPSTANDING : English Turkish

adj. dik, dürüst, doğru, dinç

UPSTART : English Turkish

adj. birden zengin olan, sonradan görme

UPSTART : English Turkish

n. sonradan görme, yeni zengin, birden zengin olan kimse

UPSTATE : English Turkish

adv. taşrada, şehir dışına, şehir dışında, şehrin kuzeyinde

UPSTATE : English Turkish

n. taşra, şehir dışı, şehrin kuzeyi

UPSTATE : English Turkish

adj. taşradaki, şehir dışındaki, şehrin kuzeyindeki

UPSTATER : English Turkish

n. taşra yerlisi veya taşrada yaşayan, şehir dışında yerli veya şehir dışında yaşayan; kuzey yerlisi veya kuzeyde yaşayan

UPSTREAM : English Turkish

adj. nehrin yukarısındaki, kaynağa yakın

UPSTREAM : English Turkish

adv. akıntıya karşı, suyun kaynağına doğru

UPSTROKE : English Turkish

n. yukarı doğru kuyruk çekme (yazı), yukarı doğru vuruş

UPSUN : English Turkish

n. güneşin doğuşuyla batışı arasındaki zaman; güneşin gökyüzünde göründüğü zaman

UPSURGE : English Turkish

v. yükselmek, kabarmak

UPSURGE : English Turkish

n. yükselme, kabarma, hızlı artış

UPSURGE IN PARTICIPATION : English Turkish

katılımda dalgalanma, katılımda yükselme, katılımda artış, katılımda keskin artış

UPSWEEP : English Turkish

n. yukarıya kıvrım, yukarıya meyil, tepede toplanmış saç, topuz (tepede)