Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
UPSWEPT : English Turkish

adj. tepede toplanmış (saç), yukarıya kıvrık, yukarıya meyilli

UPSWING : English Turkish

n. ilerleme, iyileşme, düzelme

UPSY DAISY : English Turkish

interj. hoppala

UPSY-DAISY : English Turkish

hoppala, hadi bakalım, hadi orada; ah, pişt (değişik durumlarda bebekleri veya küçük çocukları oyalama için kullanılan ifade)

UPTAKE : English Turkish

n. anlama, kavrama, kaldırma, hava bacası, kazan borusu

UPTHROW : English Turkish

n. yukarıya fırlatma, yer yükselmesi

UPTHRUST : English Turkish

n. kabarma, yükselme

UPTICK : English Turkish

n. (Ekonomi) artış, artma, hisse senetlerinde küçük artış; bir önceki fiyatından daha yüksek fiyatta menkul kıymetler işlemi

UPTIGHT : English Turkish

adj. gergin, sinirli, telaşlı, hırslı, tutucu

UPTIGHTNESS : English Turkish

n. gerginlik, asabiyet, sinirlilik

UPTIME : English Turkish

n. çalışma zamanı, hizmet zamanı, bir işçinin üretim yaptığı zaman dilimi; bir makinenin çalıştığı zaman dilimi (Bilgisayar, Makine)

UPTON : English Turkish

n. bir erkek adı; soyadı ("üst kasaba" anlamına gelen eski İngilizce kelimeden türetilmiştir); Massachusetts'te (ABD) bir kasaba; Long Island'da (New York, ABD) bir semt; İngiltere'de çok sayıda kasaba ve şehir adı

UPTON SINCLAIR : English Turkish

n. (
1968) Birleşik Devletler yazarı ve sosyal eylemci

UPTOWN : English Turkish

n. şehrin yukarı kısmı

UPTOWN : English Turkish

adv. şehrin yukarısına, şehir dışına, şehir dışında

UPTOWN : English Turkish

adj. şehrin yukarısındaki

UPTREND : English Turkish

n. ilerleme, yükseliş

UPTURN : English Turkish

n. yukarı çevirme, tersi dönme, düzelme, iyiye gitme

UPTURN : English Turkish

v. çevirmek, ters çevirmek, altüst etmek, yukarı çevirmek

UPTURNED : English Turkish

adj. kalkık, ters dönmüş, alabora olmuş

UPU : English Turkish

evrensel posta birliği, 1875'te İsviçre'de teşkil edilen uluslararası posta hizmetlerini yöneten ve denetleyen Birleşmiş Milletler ihtisaslaşmış uluslararası kuruluş (eski adı "Genel Posta Birliği")

UPVALUE : English Turkish

v. değerini yükseltmek, değerini arttırmak; bir para biriminin değişim değerini yükseltmek

UPWARD : English Turkish

adv. yukarı, yukarıya, itibaren, daha fazla

UPWARD COMPATIBILITY : English Turkish

üstüyle uyumluluk, yukarıya doğru uyumluluk, yukarı bağdaşırlık, bir bilgisayarın eski teknolojili bilgisayarlar için yazılmış olan programı okuyabilme becerisi

UPWARD GLANCE : English Turkish

n. yukarıya bakış