Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
VITAMIN E : English Turkish

n. E vitamini, tokoferol, yağda çözünen ve normal yeniden üretim için gerekli ve önemli bir antioksidan olan vitamin (E vitamini temel olarak sütte, bitkisel yağlarda, tam tahıllı gevreklerde, bitki yapraklarında ve buğday tohumu yağında bulunur)

VITAMINISE : English Turkish

v. (Britanya İngilizcesi) vitaminlemek, vitamin takviyesi yapmak, vitamin eklemek, vitamin vermek (vitaminize olarak da yazılır)

VITAMINIZATION : English Turkish

n. vitaminleme, vitamin takviyesi yapma, vitamin ekleme, vitamin verme

VITAMINIZE : English Turkish

v. (Amerikan İngilizcesi) vitaminlemek, vitamin takviyesi yapmak, vitamin eklemek, vitamin vermek (vitaminise olarak da yazılır)

VITELLIN : English Turkish

n. vitelin, yumurta sarısında bulunan bir madde

VITELLINE : English Turkish

n. vitelin, yumurta sarısında bulunan bir madde

VITELLUS : English Turkish

n. vitelus, yumurta sarısı

VITIATE : English Turkish

v. bozmak, berbat etmek, kirletmek, etkisini azaltmak, geçersiz kılmak, saptırmak

VITIATION : English Turkish

n. bozma, etkisini azaltma, iptal etme, kirletme, saptırma (tartışma)

VITIATOR : English Turkish

n. zarar veren kimse, hasar veren kimse; bozan kimse, yozlaştıran kimse

VITICULTURAL : English Turkish

adj. bağcılıkla ilgili, bağcılığa özgü, asma yetiştiriciliğiyle ilgili, asma yetiştiriciliğine özgü

VITICULTURE : English Turkish

n. bağcılık

VITICULTURIST : English Turkish

n. bağcı, asma yetiştiriciliği yapan kimse

VITILIGINOUS : English Turkish

adj. vitiligo ile ilgili, vitiligoya özgü, akderi hastalığıyla ilgili, akderi hastalığına özgü, vitiligo deri hastalığıyla ilgili, vitiligo deri hastalığına özgü

VITILIGO : English Turkish

n. vitiligo, akderi, vücut üzerinde pürüzsüz beyaz beneklere neden olan bir deri hastalığı

VITRAGE : English Turkish

n. vitray, Fransız rezeli pencere veya camlı kapının ahşabı üzerinde kullanılan açık ve transparan bir madde

VITREOUS : English Turkish

adj. cam, camdan yapılmış, cam gibi, camlı

VITREOUS HUMOR : English Turkish

n. camsı cisim, saydam jele benzeyen ve göz çukurunun lenslerden retinaya kadar olan kısmını dolduran madde

VITRESCENT : English Turkish

adj. cam halinde, cam haline gelebilen

VITRIFIABLE : English Turkish

adj. camlaşabilir, camlaştırılabilir, cama dönüşebilir, cama dönüştürülebilir

VITRIFICATION : English Turkish

n. cam haline getirme, camlaştırma

VITRIFY : English Turkish

v. cam haline getirmek, camlaştırmak, sırlamak (seramik), perdahlamak, cam haline gelmek

VITRINE : English Turkish

n. vitrin, camlı sergileme yeri, sergi penceresi, tezgâh penceresi

VITRIOL : English Turkish

n. vitriyol, kezzap, çok acı söz, acı eleştiri

VITRIOLIC : English Turkish

adj. vitriyol, iğneleyici, acı