English Turkish
VIVID DESCRIPTION : English Turkish
n. canlı açıklama, hayat dolu açıklama, gerçek gibi açıklama, gerçek gibi tasvir, canlı gibi tasvir
VIVIDLY : English Turkish
adv. canlı bir şekilde; açıkça, belirgin bir şekilde; grafiksel olarak
VIVIDNESS : English Turkish
n. canlılık, parlaklık
VIVIEN : English Turkish
n. bir bayan ismi; bir erkek ismi; bir soyadı
VIVIEN LEIGH : English Turkish
n. (
1967, Vivian Mary Hartley olarak doğan) İngiliz film yıldızı, "Rüzgar Gibi Geçti" filmindeki rolüyle 1939 yılı En İyi Kadın Oyuncu dalında Akademi Ödülü sahibi
VIVIEN T. THOMAS : English Turkish
n. (
1985) subklavyan-pulmonary arter anastomoz cerrahisinde bir öncü olan Afrika kökenli Amerikalı
VIVIFICATION : English Turkish
n. canlandırma, can verme
VIVIFIER : English Turkish
n. canlandırıcı kimse veya şey, can verici kimse veya şey
VIVIFY : English Turkish
v. canlandırmak, neşelendirmek, güçlendirmek, hayat vermek
VIVIPARITY : English Turkish
n. viviparite, doğurma, doğuruculuk, doğurganlık, yumurtlamak yerine yaşayan genç yavru doğurma durumu; halen ana bitkiye yapışık durumdayken filizlenme yapan tohumlara sahip olma durumu
VIVIPAROUS : English Turkish
adj. doğuran [zool.], filizlenen
VIVIPAROUSLY : English Turkish
adv. doğurarak, yavru doğurarak, canlı zürriyet doğurarak (yumurta yapmaya karşılık)
VIVISECT : English Turkish
v. üzerinde deney yapmak
VIVISECTION : English Turkish
n. denek hayvanı üzerinde yapılan deney, canlı hayvanı deneysel amaçla ameliyat etme
VIVISECTIONAL : English Turkish
adj. vivikseyonla ilgili, viviseksiyona özgü, tıbbî araştırmalarda canlı hayvanların ameliyat edilmesiyle ilgili
VIVISECTIONIST : English Turkish
n. hayvan tıbbı araştırmacısı, canlı hayvanlar üzerinde araştırma ameliyatları yapan kimse
VIVISECTOR : English Turkish
n. hayvan tıbbı araştırmacısı, canlı hayvanlar üzerinde araştırma ameliyatları yapan kimse
VIVRE : English Turkish
v. yaşamak (Fransızca)
VIXEN : English Turkish
n. dişi tilki, tilki (dişi), cadaloz, huysuz kadın
VIXENISH : English Turkish
adj. huysuz, hırçın
VIXENISHLY : English Turkish
adv. cazgırca, huysuzca
VIYELLA : English Turkish
n. %55 yün %45 pamuk fitilli dokuma bir kumaş markası
VIZ : English Turkish
adv. yani, demek oluyor ki
VIZARD : English Turkish
n. maske; vizör, mercek; miğferin yüzü koruyan parçası (Eski Kullanım)
VIZIER : English Turkish
n. vezir
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani