English Turkish
VIZOR : English Turkish
n. güneşlik, şapka siperi, maske, miğferin açılıp kapanan önü
VL BUS : English Turkish
Video Elektronik Standartları Birliği tarafından önerilen nispeten eski yerel veri yolu
VLAD : English Turkish
n. bir erkek ismi (Vladimir'in bir şekli)
VLADIK : English Turkish
n. bir erkek ismi
VLADIKAVKAZ : English Turkish
n. Rusya'nın güneybatısında bir şehir (1944'ten 1991'e kadar Ordzhonikidze olarak söylenen)
VLADIMIR : English Turkish
n. bir erkek ismi
VLADIMIR GUSINSKY : English Turkish
Vladimir Putin'in seçilmesine karşı çıkan Rus medya/televizyon patronu
VLADIMIR PUTIN : English Turkish
Vladimir Putin, (1952 doğumlu) Rus politikacı, eski KGB ajanı, 2000'den beri Rusya Federasyonu'nun başkanı
VLADIVOSTOK : English Turkish
n. Vladivostok, Rusya'nın doğusunda bir şehir
VLB : English Turkish
n. (Bilgisayar) bir bilgisayarın mikroişlemcisi ve harici kart yuvaları arasında veri transferi için tasarlanmış eski tip yerel veri yolu (Video Elektronik Standartları Birliği tarafından geliştirilen)
VLTAVA : English Turkish
n. Moldau, Çek Cumhuriyeti'ndeki en uzun nehir
VM : English Turkish
n. sanal makina, (Bilgisayar) özel bir yazılım aracılığı ile varolan bir bilgisayar içerisinde yaratılan sanal bilgisayar (ayrı bir işletim ortamının oluşturulmasını sağlayan); bir bilgisayar içerisinde sanal bir bilgisayar oluşturulmasını sağlayan yazılım
VME : English Turkish
sanal mod uzantıları, Motorola önderliğinde çeşitli şirketler tarafından geliştirilen yaygın kullanımlı veri kanalı (açık bir standart temeline dayanan)
VMS : English Turkish
sanal bellek sistemi, sabit diskin bir bölümünü kullanarak Rastgele Erişimli Bellek'i (RAM) büyütme metodu
VOC : English Turkish
n. (Bilgisayar) VOC dosyaları uzantısı (Creative (Yaratıcı) şirketinin ses dosyası türü)
VOC EXTENSION : English Turkish
VOC uzantısı, Creative (Yaratıcı) şirketinin ses dosyaları uzantısı
VOC FILE : English Turkish
VOC dosyası, Creative (Yaratıcı) şirketinin ses dosyası
VOCAB : English Turkish
n. (Gayriresmî) kelime hazinesi, kelime dağarcığı, kelime, sözcük
VOCABLE : English Turkish
n. sözcük, kelime, söz
VOCABULARIAN : English Turkish
adj. kelime hazinesinin veya kelime hazinesiyle ilgili, kelime hazinesine özgü, kelime dağarcığının veya kelime dağarcığıyla ilgili, kelime dağarcığına özgü, kelimenin veya kelime ile ilgili, kelimeye özgü
VOCABULARY : English Turkish
n. kelime hazinesi, kullanılan kelimeler
VOCAL : English Turkish
n. ses, vokal, sesli harf
VOCAL : English Turkish
adj. sesle ilgili, ses, sözlü, vokal, konuşkan, lâfını sakınmaz, sesli
VOCAL ANSWER : English Turkish
sesli cevap, mesajların otomatik olarak kaydedilmesi, dışarı bilgi veren elektronik operatör, sesli çağrı karşılama hizmeti
VOCAL CHORDS : English Turkish
ses telleri
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani