Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
WAS PUT TO THE VOTE : English Turkish

oylamaya konuldu, oylamaya sunuldu, oylamaya açıldı

WAS PUT UP FOR SALE : English Turkish

satışa sunuldu, vitrine konuldu, rafa çıkarıldı, satış için teklif edildi, satın alınmaya hazır hale getirildi

WAS QUICK ON THE DRAW : English Turkish

hızlı silah çekti, silahı çabuk kavradı, silah çekmede hızlıydı, ilk kontrolünü yapmadan ateş etti; çabucak ve şiddetler hareket etti

WAS REGARDED AS : English Turkish

olarak kabul edildi, olarak sayıldı

WAS RELEASED : English Turkish

ırakıldı, salıverildi, serbest bırakıldı; piyasaya sürüldü, piyasaya çıktı, piyasaya çıkarıldı; gösterime girdi, sinemalara geldi (film); basıldı ve halka sunuldu (kitap)

WAS RELEASED ON BAIL : English Turkish

kefaletle serbest bırakıldı, kefaletle salıverildi, teminatla cezaevinden çıkarıldı

WAS RELEASED ON PAROLE : English Turkish

şartlı tahliye edildi, benzer bir suçun bir daha işlenmemesi şartıyla cezaevinden tahliye edildi

WAS RELIEVED OF HIS DUTIES : English Turkish

görevleri elinden alındı, işine son verildi, kovuldu, işten çıkarıldı, atıldı, ihraç edildi

WAS RENDERED HARMLESS : English Turkish

zararsız hale getirildi, zararsızlaştırıldı, değerini kaybetti, değersizleştirildi, hükümsüzleşti, hükümsüzleştirildi, hayatiliğini yitirdi

WAS REPRIMANDED : English Turkish

azarlandı, eleştirildi, kızıldı, paylandı, kendisine bağırıldı, çıkışıldı

WAS RESCUED SAFELY : English Turkish

güvenlice kurtarıldı, güvenli bir şekilde, kurtarıldı, yaralanmadan kurtarıldı, tehlikeli bir durumdan kurtarıldı

WAS RESTORED : English Turkish

yenilendi, kendine geldi, dengeye geldi, ilk haline döndü

WAS REWARDED : English Turkish

ödüllendirildi, kendisine prim verildi, hak ettiğini aldı

WAS RUSHED TO THE HOSPITAL : English Turkish

hastaneye kaldırıldı, hastaneye götürüldü, acil bir tıbbi durumdan dolayı hastaneye kaldırıldı

WAS SENT BY- : English Turkish

tarafından gönderildi

WAS SENT FOR OBSERVATION : English Turkish

gözlem için gönderildi, gözlem yapmaya gönderildi, psikolojik bir değerlendirme yapması için gönderildi

WAS SERIOUSLY WOUNDED : English Turkish

ciddi bir şekilde yaralandı, ağır bir biçimde yaralandı, hayati tehlike yaratacak şekilde yaralandı, hayatı tehlikeye girecek şekilde yaralandı

WAS SET AT LIBERTY : English Turkish

serbest bırakıldı, özgürleştirildi, salıverildi, bırakıldı

WAS SET FREE : English Turkish

serbest bırakıldı, özgürleştirildi, salıverildi, bırakıldı

WAS SET ON FIRE : English Turkish

yakıldı, ateşe verildi

WAS SEVERELY REPRIMANDED : English Turkish

çok ağır azarlandı, azar işitti, çok şiddetli bir şekilde paylandı

WAS SHOCKED : English Turkish

şoke oldu, şoke edildi, şoka girdi, sarsıldı, dehşete düştü, dehşete düşürüldü

WAS SHOT DEAD : English Turkish

silahla öldürüldü, ateş edilerek öldürüldü, mermiyle öldürüldü, mermi değdi ve öldü

WAS SICK AND TIRED OF : English Turkish

-den bıktı ve usandı,
dan gına geldi,
den illallah etti,
dan nefret etti

WAS SICK OF : English Turkish

-den bıktı ve usandı,
dan gına geldi,
den illallah etti,
dan nefret etti