Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
FİSTAN : Turkish Turkish

giysi

FİSTAN : Turkish Turkish

(ıskoç, arnavut ve yunanlılarda) erkeklerin giydikleri kısa, pilili eteklik

FİSTANLI : Turkish Turkish

fistan giymi?

FİSTANLIK : Turkish Turkish

fistan yapmaya elverişli (kumaş)

FISTIK : Turkish Turkish

antepfıstığı, çamfıstığı ya da yerfıstığı denen yemişlerin genel adı

FISTIK : Turkish Turkish

çok güzel (kadın)

FISTIK ÇAMI : Turkish Turkish

- çamfıstığı

FISTIK GİBİ TKZ. : Turkish Turkish

dolgun, besili ve canlı

FISTIK GİBİ TKZ. : Turkish Turkish

çok güzel

FISTIKÇAMI : Turkish Turkish

- çamfıstığı

FISTIKÇI : Turkish Turkish

fıstık yetiştiren ya da satan kimse

FISTIKÇILIK : Turkish Turkish

fıstık yetiştirme işi

FISTIKÇILIK : Turkish Turkish

fıstık alıp satma işi

FISTIKİ : Turkish Turkish

sarıya çalan açık yeşil renk

FISTIKİ : Turkish Turkish

u renkte olan, açık yeşil

FISTIKİ MAKAM : Turkish Turkish

(alay) çok ağır, ağır ağır, yavaş yavaş

FISTIKLI : Turkish Turkish

ıçinde, üzerinde fıstık bulunan

FISTIKLIK : Turkish Turkish

fıstık ağaçları dikilmiş yer, fıstık bahçesi

FİSTO : Turkish Turkish

elde ya da makinede işlenmiş süslü şerit

FİSTO : Turkish Turkish

dantele benzer süsleri olan bir tür kuma?

FİSTO : Turkish Turkish

u kumaştan yapılmış

FİSTOLU : Turkish Turkish

üzerine fisto dikilmiş olan

FİSTÜL : Turkish Turkish

sürekli işleyen çıban, akarca

FİT OLMAK : Turkish Turkish

(argo) ödeşmek, razı olmak

FİT VERMEK ( YA DA FİT SOKMAK) : Turkish Turkish

irini fitlemek, arayı açmak; kuşku uyandırmak