Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
FİŞEK GİBİ : Turkish Turkish

hızla; çevik, canlı

FİŞEK SALIVERMEK : Turkish Turkish

ara bozacak söz söylemek

FİŞEKÇİ : Turkish Turkish

mermileri atışa hazırlayan asker

FİŞEKÇİ : Turkish Turkish

mayının patlayıcı fişeklerini yapan kimse

FİŞEKHANE : Turkish Turkish

fişek yapılan yer

FİŞEKLEMEK : Turkish Turkish

silah sanayinde, fişek kovanını, barut hakkını ve kurşun çekirdeğini fişek halinde birleştirmek

FİŞEKLEMEK : Turkish Turkish

ir kimseyi başkalarına karşı kışkırtmak

FİŞEKLİ : Turkish Turkish

ıçinde fişek bulunan

FİŞEKLİK : Turkish Turkish

üzerine tüfek, tabanca fişekleri geçirilip bele asılan ya da omuzdan bele doğru çapraz geçirilen kemer, kargılık

FİŞEKLİK : Turkish Turkish

kütüklük

FISFIS : Turkish Turkish

koku, ilaç vb. sıvıları püskürtmek için kullanılan araç

FISIL FISIL : Turkish Turkish

fısıltı halinde, fısıldayarak, alçak sesle

FISILDAMA : Turkish Turkish

fısıldamak eylemi

FISILDAMAK : Turkish Turkish

aşkalarının duyamayacağı kadar alçak sesle konuşmak, fıslamak

FIŞILDAMAK : Turkish Turkish

- fışırdamak

FISILDANMAK : Turkish Turkish

fısıltı halinde söylenmek

FISILDAŞMA : Turkish Turkish

fısıldaşmak eylemi

FISILDAŞMAK : Turkish Turkish

irbirine fısıldamak

FISILTI : Turkish Turkish

fısıldarken çıkan, güçlükle duyulan ses

FIŞILTI : Turkish Turkish

fışırdama sesi

FISILTI GAZETESİ : Turkish Turkish

toplumu ilgilendiren bir konuyla ilgili dedikodu, söylenti

FISILTILI : Turkish Turkish

fısıltı halinde olan

FİŞİNİ TUTMAK : Turkish Turkish

ir kimsenin davranışlarını fiş üzerinde saptamak

FISIR FISIR : Turkish Turkish

ınce bir şey yanarken ya da küçük bir delikten su geçerken çıkan sesi anlatır

FISIR FISIR : Turkish Turkish

gizli olarak, alçak bir sesle